Burhan Kibar
@Burhan3
Hem fiziksel hem psikolojik yollara çıkmaktan hoşlanır, kitapları kendine eşlikçi kılar öğrendiklerini de çeşitli mecralarda yazar.
İstanbul/Paris
1 Mart
10 okur puanı
Haziran 2020 tarihinde katıldı
Manchester By The Sea
Bu sitede film analizi paylaşılıyor mu bilemiyorum ama neden olmasın diye düşündüm. Medium platformunda yeni yazdığım yazıyı okumak isteyen olursa diye iletiyorum:
link.medium.com/z4NNOVGbopb
Burhan Kibar tekrar paylaştı.
Kuyunuz suyla doluyken çekilen susuz kalma korkusu değil midir asıl giderilemez susuzluk?
Sayfa 10Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
·
Puan vermedi
Steinbeck bana genelde Sait Faik'i hatırlatıyor. Süslü cümleler, önemli insanlar veya dünyanın en önemli şeyleri yok. Bu kitabı okurken gündelik hayatı, fakir insanları fikir ayrılıklarını hataları ve görüşlerimizdeki çarpıklığı görüyoruz. Sembolik veya klasist eserlere aşina olan okuyucuların pek beğenmeyeceği türden bu eserin hissettirdiği yakınlığı sevdim. Kitap kendini 'takım elbise' giydirmeden de okutturuyor. Giyin pijamalarınızı alın, kahvenizi alın ve oturma odasında okuyun. Neden mi? Kahramanlar da bundan başkasını yapmıyorlar. Gündelik hayat gailelerine şahitlik ediyoruz aslında herkesin. Laboratuvar'daki Doc bile oturma odasındadır aslında, yani en huzurlu olduğu yerde. 
John Steinbeck 
Sardalya Sokağı
"Yatağımın karşısında bir pencere var. Odanın duvarları bomboş. Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım? Kimse de uyarmadı beni. İşte sonunda anlamsız biri oldum. İşte sonum geldi. Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım." (Ben eklemiş bulunayım: Söz veriyorum yaşamaya cesaret edeceğim ve bu yakınmanın öznesi olmayacağım)
·
Puan vermedi
Aşk duygusunun bana özel olmadığını birebir aynı hissin binlerce milyonlarca insan tarafından yaşanıldığını bu kitapla anladım. O vapur karşılaşmaları, utangaçlıktan kendini talihin eline bırakmalar, aşk acısı ve kıskançlık. Kitabı okurken durup durup 'Aman Yarabbi, bu anlattığı ben miyim?' diye kendime sorduğumu hatırlıyorum. Terlemenin veya başka insanca fiillerin ne kadar mide kaldıran ve ayrıntılı şekilde betimlendiğini de. Hikâyeleriyle pek değil ama romanlarıyla okuyucuyu yakalıyor bence Sabahattin Ali, buyrun diyor bu benim ve sizsiniz. Nasıl açıklanır bilmiyorum ki, kesinlikle hisler yoluyla anlaşılabilecek özel bir kitap. Okumadıysanız lütfen hemen edinin ve okuyun. 
İçimizdeki Şeytan 
Sabahattin Ali
·
Puan vermedi
Epeyce çaresiz hissettiğim bir gece başlamıştım bu kitaba. Uçağım iptal olmuştu, bütün yollar kapalıydı ve kalacak yerim yoktu. Zaten insanın kalbi çatlayacak kadar acımıyorsa Goethe'yi anlayabilir mi? Tek kelimeyle kitaba hayran kaldım. Şiirselliği, öncüllerine kıyasla (John Milton/Dante) gündelik siyasete bulaşmamasıyla yüzyıllara meydan okuyan bir eser. Bir Gerçeği eğip bükerken bir anda Faust'un bilimine sıkı sıkıya bağlanıyoruz. Büyücüler, hayvanlar, mitoloji bu kadar çeşitli malzemeyle bu kadar lezzetli bir yemek nasıl yapılır? Eh işte, insan Goethe olunca başarıyor veya bunu başarabilen Goethe oluyor. Faust'un inanç krizlerinin 19. yüzyıl protestanlarına özgü olduğunu hangimiz söyleyebiliriz? Mefistofeles'in vadettiği hayat bizlerinkine çok mu uzak? Kendi margaretlarımızı kendimizden uzaklaştırmıyor muyuz, başkalarınca cezalandırılmalarına göz yummuyor muyuz? Peki hangimiz Gretchenlerimizi unutup Helenalara aşık olmadık? 1 gün birlikte geçirebileceğimiz insanların yanındayken 'Dur ey zaman ne güzelsin' demedik? 
Johann Wolfgang Von Goethe 
Faust
Avrupa'ya arabeski sevdiren kitap diyebilir miyiz? Aşkın zevk için değil de karşılıksız da olsa acı da verse güzel bir şey olduğunu savunan belki en erken modern eserlerden birisi. Gerçi aşkı için ölen 17 yaşındaki şair çocuğun kemiklerine üzerine bina edildi bütün bir romantik edebiyat ama Goethe belki içlerindeki en saygıya layık olanı. Kitabın literal içeriğinin yanında Werther'in Romantikleri genel olarak temsil etmesi de çok hoşuma gidiyor. Werther'in şehirden sıkılması az nüfuslu köylerde çıkış araması o dönem Romantiklerinin en yaygın özelliği değil de ne? Sevgili kibar beyimiz Albert aşk için ölmeyi düşük ve aptalca bulurken üzerinde oturduğu zenginliğin farkında mıdır dersiniz? Lotte, bir melek kadar güzel abartılı tasvirler öznesi bir kadın. Aslında Werther'in yanında mutlu ama Albert'e "ait". Neden sizce? Bilmiyorum fazla mı spekülasyon yapıyorum ama bence Lotte yeryüzü Albert modernite Werther de buna dayanamayan Romantikler. Sadece o evden kaçmakla kalmıyor Werther, gün sonunda hayatını da sonlandırıyor. 
Genç Werther'in Acıları Johann Wolfgang Von Goethe
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021121,7bin okunma
Ne güzel kitaptın sen öyle. Ahmet Hamdi'yi tanıdığım kitap diyebilirim. Bir gece uyurken ezan sesiyle uyanmıştım aklımdan Ahmet Hamdi'nin Bursa'da zaman şiirinin geçtiğini hatırlıyorum. Uykum kaçtı, kalkıp bilgisayara girdim. Gördüğüm ilk şey o gün Ahmet Hamdi'nin ölüm yıl dönümü olduğuydu. Koşarak kitaplığıma gittim. Bu roman vardı orada da. Dedem ilk basımını almıştı o ölünce de kitaplığı bana kalmıştı arkadaşlarım 'sıkıcı/zor okunuyor' dediler diye ertelemiştim okumayı. Saatlerce elimden düşüremedim. Duygusal yoğunluktan boğuluyordum, betimlemeleri Osmanlıca'yı anlamıyordum ama orada bana dair bir sürü şey vardı. Buraya kitabın kendisiyle ilgili hiçbir şey yazmayacağım çünkü Ahmet Hamdi benim benden 100 yaş büyük arkadaşım, hocam, yolbaşçım. Ne zaman kendimi çaresiz hissetsem, yalnız hissetsem dostumun satırlarına kaçarım. Çünkü bilirim ki ne olursa olsun o beni kabul eder, anlar, teselli eder. 
Ahmet Hamdi Tanpınar 
Huzur
