Alevlerin arasına hapsedilmiş bir kız var orada, yanıyor durmadan parlıyor karanlıkta.
Soğukta üşüyen ruhları sarıyor kendi ruhuna,
karışıyor benliği onların korkularıyla.
Yakıyor kız kendi yandığı gibi, o korkuları da.
Üşüyen herkesin sığınacağı bir yuva oluyor zamanla, herkes buzlarını bırakıyor ona.
Kız eritiyor buzları tüm kararlılığıyla;
hiçbir şey istemediği gibi karşılığında,
kimse de sunmuyor ruhundaki ateşi ona.
Kız dönüşüyor ateşin kendisine yandıkça,
korkmuyor soğuktan,sarıyor onu saflıkla.
İyileştirdirdiği ruhları artık sayamadığında,
anlıyor hapsedildiği ateşten bile fazlasını sunduğunu onlara.
Isıttığı ruhlar huzur içinde süzülürken,
o tükeniyor acı verici bir yavaşlıkla.
Ateşi tükettiğinde fark ediyor ki,
sıcaklığı bağışladığı ruhlar,
soğuğu bile paylaşamamış onunla.
Anlıyor sonunda
hapsedilen olmaktan kaçış yok;
kafesin kendisi olmadığında.
-ʚїɞ