Beş altı kişi olsaydık, bu çarpışmayı, bütün bu tatlı renkleri, bir kuştüyü yorganı andıran mavi mantoyu, açık renkli empermeyabli, lambanın kırmızı camlarını gözden kaçırmazdık. Bu iki çocukça yüzde beliren şaşkınlığa gülmek gelirdi içimizden.
Yalnızken insanın içinden gülmek gelmiyor pek. Gördüklerim benim için keskin, hatta yırtıcı, ama katışıksız bir anlam taşıyordu.