Dostoyevski kötü bir çocukluk geçirmiş, annesi çocukken ölmüş. Alkolik babası ise üniversitedeyken ölmüş. Daha sonra mutsuz bir evlilik yaşayıp boşanmış. Daha sonraki sevgilileriyle de mutsuz olmuş. Sonra gelmiş Yeraltından Notları yazmış.
Bu nedenle daha kitabının ilk cümlesinde "Bu notlar da bunların yazarı da besbelli hayal ürünüdür" dese dahi Dostoyevski'nin kitaba kendi yaşantısından bir şeyler kattığını tahmin ediyorum.
Kitabın kahramanı, yeraltı adamı ;
Yeraltı adamı; yaşamı, etrafındaki herkesten biraz daha fazla tahlil edebilen, anlayabilen bir adam. Bun nedenle çevresi tarafından dışlanmış, hor görülmüş hatta kendi sözüyle: tiksinç bulunmuş.
Yeraltı adamı da kitapta bu psikolojiyi anlatıyor. Kendi iç sesini, düşüncelerini paylaşıyor. E bir de kendi söylediğine göre anılarını yazarak suçlarının kefaretini ödüyor: "Şu halde benimki edebiyatla uğraşmak değil suçumun kefaretini ödemek oldu"