Nora Seed, o ince çizgide yürüyerek ölümü mü yoksa seçtiği tercihlerinin getirdiği yaşantıları yaşamak mı sorusuna cevap arıyor. Kitabı okurken aklımdan çıkmayan tek düşünce; “Pişman olmamak”tı. Seçtiğiniz tercihler sizin hayatınıza mâl olabilir evet, ancak siz onu seçmek istediğiniz için yaşadınız. Geleceği bilemezsiniz, hayatınız alt üst olabilir. Ya da en mutlu, en doyurucu, en tutkulu hayatı yaşayabilirsiniz. Her iki durumda pişman olmadan hayatın getirilerini Tekâmül olarak kucaklamalısınız. Nora'nın seçtiği her seçenekte, bir üzüntü, keder, sevinç, mutluluk, aitlik, sahiplik girift haldeydi. Göklerde de olabiliriz, çukura da düşebiliriz. İncelemeyi bu yılki doğum günümde yazdığım bir sözle bitirmek istiyorum, umarım incelemeyi okuyanlar kitap bittiğinde bu sözü hatırlarlar.
“Güzel bir hayattı
Pişman değilim.
Düştüm kalktım,
kavga ettim, sevdim, sevildim, başardım, kaybettim.
Ama çok eğlendim.
Üstelik hepsi benim tercihimdi.”
446.jpg)
Küçük İskender
Bu cümle ile başlamak istedim, çünkü kitap bana Küçük İskender'in bu sözünü hatırlattı. 2 eski arkadaşın başından geçen dayanışma ve güven dolu serüveni anlatan kitap. Okuduğunuzda ise neden bu sözü bana hatırlattığını anlayacaksınız. İyi okumalar diliyorum.