EsEs, futbol ortamının “demokratikleşmesini” isteyenlerin ilk hücum borazanıydı. Türkiye'nin 1960'lar/70'ler dönümündeki canlılığına, yerleşik yapılara meydan okuyan toplumsal dönüşüm heyecanına denk düşen bir “olay”dı.
-Seni bu hale getiren aşkını tanımıyor musun Kays! Donüp bir bak bana! Ben Leyla'yım!....
Mecnun anlaşılmaz bir gülümsemeyle cevaplıyor....
-Leyla mısın? Sen nasıl Leyla olursun? Leyla benim içimde Sen Leyla isen ben kimim, o zaman? Benim içimdeki ne?
Leyla hiç ummuyordu böyle olacağını, yüreği eziliyor, bir türlü inanamıyor...