Dilan DAYANAN

Dilan DAYANAN
@DLNDYNN
Kitap sevgisi diye bir sevgi vardır sanırım. Ana sevgisi, kardeş sevgisi, yâr sevgisi gibi bir sevgi. Bu sevgi insanın içinde doğuştan mıdır? Yoksa sonradan mı uyanır? Bunu bilmiyorum. Daha doğrusu, ben şöyle inanıyorum: Kitap sevgisi de bütün öbür sevgiler gibi doğuştan vardır; ama uyuyordur. Onun, zamanı gelince uyandırılması gerekir. Kitap sevgisinin bende nasıl uyandığını düşünüp bu kanıya varıyorum.
Reklam
Burası huzuru seçen iyi insanların ülkesi
İnsanın kendisine çektirdiğin acıya azap denir. Teknik adı vicdan azabıdır. Bugüne kadar binlerce hayalet hikayesi duymuşsunuzdur. İşte bunların başlangıcı da bu vicdan azabıdır. Dünya üzerinde hayalet gördüğünü iddia edeb ilk insan, yaşarken canını yaktığı dostunu öldükten sonra o kadar çok düşünmüş ve kendine o kadar çok kızmıştır ki, yıllardır tanıdığı bir yüzü, bedeni evinin odalarında uçuşurken görmeye başlamıştır. Sonra bu olayın üstüne binlerce yol binmiş ve insanlar her yerde hayaletler görmeye başlamıştır. Oysa hayalet dediğin şey, yaşarken kazık attığı insanlar öldükten sonra duyduğun vicdan azabının sana oynadığı bir tiyatrodur. Vicdan azabı öyle bir hikayedir ki, aynı hayaletler gibi adamı korkudan öldürür.
Sayfa 120Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Asıl hikaye şarkıyı her zaman doğru çalıp tamamlamak değildi. Asıl hikaye müziği arzuyla ve tutku ile hissetmek ve yeniden bir başka notada yakalamaktı. Yani müziği yaşamaktı. Hayatı olduğu gibi…
Tek bir ibare, iki sözcükten oluşan küçük bir ibare tüm yaşamımı aydınlığa çıkardı; onu olduğu gibi görmemi sağladı. Gözlerimdeki örtüyü çekip aldı. Gözlerimi ilk kez açıyor, yaşımımı yeni bir biçimde görüyordum.
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam