Hakîkat

Hakîkat
@Darusselam
"En büyük makâm kişinin temiz ismidir..."
DİB
İlahiyat ve Edebiyat
Erzurum, 29 Mart
960 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
68 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
Modern toplumun temeli bencil insandır. Modernizm, kişinin tarihle, geleneğiyle bağını kopartıp modernleşmek adı altında din algısını yöneterek bireysel özgürlüğün savunulduğu, benmerkezci bireylerin üretildiği düşünsel bir fabrikadır. Bunu yaparken: “Hiç kimse seni ilgilendirmez, sen de hiç kimseyi ilgilendirmezsin” der. Batının dogmatik,
İslamın Dirilişi
İslamın DirilişiSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20219,7bin okunma
Reklam
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Yeryüzündeki medeniyetlerin bilim alanında bıraktığı miras
Çoğu medeniyetin insanlık tarihine,bilim alanında olan katkılarını objektif bir şekilde ele alan bu eser ile birlikte bütün medeniyetler hakkında kısa da olsa bir bilgim oluşmuş oldu...Özellikle İslam medeniyetinin bilime olan katkıları hayli güçlüydü... İslam medeniyetinin bilimle tanışması ve bilimin İslam medeniyetinde gelişim göstermesi ve bu sayede Batı'nın da İslam medeniyetinden tercüme yoluyla bilimle tanışmış olması da bir batılı tarafından dile getirilmesi hoşuma gitmedi değil...Hasılı kelam belki paylaşım yapmak açısından güzel bir eser olmayabilir fakat okur kardeşlerimiz zaten bu amaçla kitab okumadığı için canı gönülden tavsiye ediyorum....
İnsanlığın Medeniyet Destanı
İnsanlığın Medeniyet DestanıRoger Garaudy · Timaş Yayınları · 20181,558 okunma
223 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Hac sembollerle dolu bir ibadet. Onun mana ve hikmetini en güzel anlatan kitaplardan biri, hiç şüphesiz, İranlı sosyolog, mütefekkir ve yazar Ali Şeriati’nin (1933-1977) Hacc’ıdır. Şeriati’ye göre hac insanî tekâmülün, yaradılıştan mahşere gününe kadar, bütün evrelerini içeren bir provadır. Hac dünya hayatının değiştirip dönüştürdüğü insanın
Hac
HacAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 20111,376 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
240 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 günde okudu
Beş Şehir, uzun zamandır okumak için elime alıp farklı meşguliyetlerden dolayı bitiremediğim bir kitap idi. Bugün itibari ile yoldaşlığını başka kitaplara devretti. Sevdiğim ve benim için bende çok çok önemli yeri olan beş şehir. Erzurum, özüm'dür benim, Ankara, bi o kadar soğuk ve resmi ama bir o kadar da içine çeken bir şehir. Bende
Beş Şehir
Beş ŞehirAhmet Hamdi Tanpınar · Dergâh Yayınları · 201311,5bin okunma
157 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Divan edebiyatını sevdiren şahsiyet...
İçinde bulunduğumuz modern çağda öyle bunaldık, modern kültür adıyla savrulduğumuz kültürsüzlük içinde öyle daraldık ki âsûde zaman ve mekânlardan bir teselli arar olduk. Hayhuy içinde hayatın manasını da lezzetini de yitirip yarış atı gibi sadece koşuyoruz. Edebiyatımızın gelmiş, geçmiş söz ustalarının eserlerinden seçilen eşsiz mısraların orijinallerinin ve aslına en yakın ifadelerle manalarının zevkle okunarak en güzel şekilde öğrenilmesi, onların “aşk” deyince, “maşuk” deyince neyi kastettiklerinin anlaşılması en büyük arzumuzdur. Birer mütefekkir olan şairlerimizin mısralarından günümüze şifa damlaları sunmaya çalıştık. Azdan çoğa işaret var. Birkaç yüreğe merak düşürebilirsek bu kitap maksadına ulaşmış olacak. Hukukçu, yazar, televizyon programcısı ve sunucu Hayati İnanç, yaptığı programlar ve verdiği konferanslarda bir dantel gibi işlediği o yüksek edebiyat dünyamızın sırlarını “İşte geldik gidiyoruz - Can Veren Pervaneler 4” kitabıyla vermeye devam ediyor...
Can Veren Pervaneler 4
Can Veren Pervaneler 4Hayati İnanç · Babıali Kültür Yayıncılığı · 2020770 okunma
Reklam
240 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
İnancını ciddiye alan bir kişinin modern hayat içerisinde imanına paralel bir hayat alanı oluşturma mücadelesi vermesi, kolay olmasa gerek. Zira hayata rengini vuran modern dünya görüşü, sanıldığının aksine ötekine karşı otoriter ve dışlayıcıdır. Bu zeminde; sahih bir duruş sahibi olmak için öncelikle sahih bir din algısına haiz olmak gerekmektedir. Çünkü insan, hayata dair geliştirdiği reflekslerinde, algı dünyasındaki davranış kodlarından azade değildir. Ne kadar sahih bir din algısına sahip olduğumuz meselesi burada çok önemlidir. Bu da, hayatı, karşımıza çıkan problemleriyle anlama ve anlamlandırma faaliyetinde temel aldığımız referans kaynaklarımızla ve referans aldığımız kaynaklarla irtibata geçtiğimiz usûl zeminiyle ilintilidir. Bugün gezegenimiz ve daha özelde coğrafyamız gömlek değiştirme sancısı yaşıyor. Dolayısıyla bu süreçlerde, büyük hadiseler, krizler kaçınılmaz olur. Varolan krizleri fırsata çevirebilecek, insanlığın çözüm arayışına kendi modelini sunacak Müslüman bir irade gerekmektedir. Asimile olmamış ve şuur dünyasının kökleri kendi medeniyet birikiminde sabit olanlar, çağın esaslı meydan okuyuşuna İslâmın sabiteleri zemininde çözümler üretebilir ancak. İslâmın, tekrar asrın idrakine hitap etmesini, insanlığı, inkarcı ve şüpheci karanlıklardan tekrar vahyin aydınlığına çıkarmasını arzuluyorsak, ifrat ve tefritten uzak, sahih ve sapasağlam bir islâm algısına sahip zihinlerin tesisine mecburuz, lâkayd kalamayız!
Din Algımız
Din AlgımızSerdar Demirel · Pınar Yayınları · 20107 okunma
191 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Muhakkak okuyunuz...
“Unutulan mektubun kefaretidir” der yazar kitabın başında. Ve bir söyleşisinde şöyle açıklar Ali Ural; “Çok güzel bir adeti bıraktı insanlar ve bir suç işlediler. Bunun için bir kefaret lazımdı. Bu kefareti ben ödeyeyim istedim ve bu kitabı yazdım. Kitapta toplam 61 mektup olmasının sebebi hikmeti de budur. Nasıl bir insan orucunu bilerek bozduğunda onun için 61 gün kefaret orucu gerekiyor. İşte bu 61 mektup da mektup yazmak gibi güzel bir alışkanlığı bırakmamızın kefareti olsun istedim.” Ben oldum olası mektupları çok sevmişimdir o yüzden ayrı bir tat verdi bu kitap bende. Yazarın da dediği gibi bir zarfı açmak kalbi titretir, bekleyiştir,meraktır.. Kitap için söyleyeceklerim duygularımdan ibaret olacak. Çünkü böylesine dolu dolu ve duygu yüklü bir kitabı okuyup da kalbinizin kıpırtısına kayıtsız kalamazsınız.. Öncelikle kitaba yeni başlayacaksanız size tavsiyem, bitirmemeniz. Öyle okuyup geçmeyin ne olur, her cümlesine yüklenen anlamı hissetmeden bitirdim demeyin.. Zamana yayarak, tekrar tekrar okunması gereken bir kitap bana kalırsa. Beni yoran, yeni şeyler öğreten, araştırmaya iten kitapları oldum olası çok severim. Bu kitapta onlardan biriydi. Öyle okuyup geçemezsiniz, satır aralarında sakladıklarını yakalayabilmek lazım.. Birde yazarın dil işçiliği vardı tabii, bazı cümlelerin altını defalarca çizmek istiyorsunuz. Yazarın her mektubuna ‘Sevgili Dost’ ile başlaması ise yüreklere dokunan inceliklerinden..
Posta Kutusundaki Mızıka
Posta Kutusundaki MızıkaA. Ali Ural · Şule Yayınları · 202020bin okunma
72 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Toplumsal gerçekçilerin vazgeçilmez temalarından biridir yoksulluk, yoksul-varsıl çatışması. Eserin yarattığı acıma duygusu bu iki çatışma unsurundan çıkar. Yazar, düşünsel duruş gereği yoksulluğu ideolojik gerekçelere bağlar. Yoksulluk paylaşımdaki adaletsizlikten ve sömürüden kaynaklanır. Bu eserlerde varsıllar her zaman zalim, sömürgeci,
Ağır Misafir
Ağır Misafirİbrahim Tenekeci · Profil Yayıncılık · 20221,966 okunma
72 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
İbrahim Tenekeci'nin hayata vakti olmayanların okuması gereken kitabı. Öyle basit ki kitap, su gibi rahat rahat, içer gibi okuyorsun, bu basitlikten sonra bir ama geliyor ki, okuyan anlar, okuduktan sonra o kısa cümlelerini düşünmen saatlerini alıyor. şöyle de bir alıntılar yaparsam ; -aşk- soğuktan eliniz ayağınız uyuşmuş bir halde eve geldiniz ve hemen sobanın yanına sokuldunuz. ısınmak için sobanın yanına sokulduğunuz andan itibaren, her geçen dakika sobadan biraz daha uzaklaşır ve en sonunda odanın, sobaya en uzak köşesine oturursunuz. ilk dakikada sizi rahatlatan, huzur veren ateş; yavaş yavaş canınızı sıkmaya başlamıştır. önce üstünüzdeki kazağı çıkarır, daha sonra evdekilerin bütün itirazına rağmen, pencereyi hafifçe aralamaya kalkarsın. aşk da böyledir işte. -iyi şeyler- civcivler, yavru kediler, yeni doğmuş oğlaklar... bu üçü hakkında kötü birşey diyeni duymadım.
Uçuş Denemeleri
Uçuş Denemeleriİbrahim Tenekeci · Profil Yayıncılık · 20212,282 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
Biz sohbetin gücüne ve bereketine inanıyoruz. Zira sohbet bir hâl aktarımıdır. Sohbet gönlün dile gelmesidir. Sohbet kalbin içindekinin bütün yalınlığıyla dışa vurmasıdır. Sohbet ile söz âdeta can bulur, can olur, can verir. Evet, bir sohbetin, muhabbetin sonucunda ortaya çıkan bu kitabın temel amacı bir yerlerde aksini bulmak, bir gönülden
Fabrika Ayarı
Fabrika AyarıHayati İnanç · Profil Yayıncılık · 20208,2bin okunma
Reklam
317 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"insanın taş yemeye ihtiyacı yok diyorsun. öyleyse şunu düşün: insanın ihtiyacı olandan fazlasını elinde tutması kendisi için taş gibidir. bu yalnız mallar, servet, güç gibi nesnelerde geçerli değil. merhamet, şefkat, tevazu gibi şeyler için de böyle. bilgi için de böyle. eğer herhangi bir şey insanların istifadesine açıksa ancak istifade edildiği kadar o "şey" olur, o şeyden istifade edilmezse artık o taştır ve gerçekten onu istifadeye konu etmeksizin kullananlar taş yemiş olurlar. sana yaramıyorsa bırak başkasına yarasın. sana yaramadığı halde sende olan hem senin hem başkasının aleyhinedir. taşları yeme, taşları yemek yasak." incecik kitabın son paragrafı, kitap tam bir ismet özel klasiği. aynı zamanda kitaba adını veren hikayenin özeti
Taşları Yemek Yasak
Taşları Yemek Yasakİsmet Özel · Tiyo Yayınevi · 20213,271 okunma
272 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Kafa karıştıran cümleler geçiyor kitapta. Herkesin okuyamayacağı bir kitap. O yüzden illa okuyun gibi bir tavsiyede bulunmayacağım ilk kez.Ancak kapital anlayışların asla hazmedemeyeceği, beyninde fikir zuhur ettiremeyeceği bir kitap. Herkes okumasın...! Ama; ''ben'' artık ''sen'' olmak istiyorum kardeş!” diyebilen birinin muhakkak açıp okuması gereken bir kitap.
Ve'l-Asr
Ve'l-Asrİsmet Özel · Tiyo Yayınları · 20131,096 okunma
136 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
Cahit Zarifoğlu'nun şiiri bunca anlaşılmaz, kapalı ya da zor anlaşılır bulunmasına rağmen, şimdiye kadar hiçbir aklı başında şiir okuyucusu (eleştirmen ya da okuyucu olarak) bu şiirleri reddetmek, yok saymak cesaretini gösterememiştir. -Rasim Özdenören- Cahit Zarifoğlu'na ait hangi metin olursa olsun, O'nun dünyasına, bir iklime geçer gibi
Korku ve Yakarış
Korku ve YakarışCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20132,222 okunma
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sezai Karakoç deyince hep Diriliş Ruhu geliyor aklıma. Tam bir diriliş ehli... Dertli adam. Dertli adamlar günümüzde o kadar az ki, Sezai Karakoç ile insan silkelenip kendine geliyor adeta. Güncel İslami sorunları ve bu sorunlara sunduğu cözümlerini paylaşıyor derttaşları ile sayın Karakoç. Dertlenin istiyor, dertlenin çünkü İslamiyet çok farklı şekilde karşımıza çıkıyor, İslamiyet'e bir nebze sahip çıkalım diyor. Kur'an ve sünnet yolunu öyle güzel ifade ediyor ki. İnsan okudukça içinin acıdığını vicdanının sızladığını hissediyor. Kısa olduğuna bakmayın insanı derinden etkileyen çok fazla sarsıcı cümle var içinde. Nefsini eğitirsen diriliş nesli içinde yer alabilirsin diyor, nefsini eğitebilirsen... Diriliş nesli... Peki bu neslin neresinde görüyoruz kendimizi... İçinde mi, dışında mı???
Diriliş Neslinin Amentüsü
Diriliş Neslinin AmentüsüSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 202218,9bin okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Eserin son cümlesi: ''İnsan, ancak, gizemli cümlelerde özgür olur.''.Beni Nuri Pakdille buluşturan ilk eser olması hasebiyle,kendisini oldukça özgür ve özgün bir yazar olarak gördüm...Eğer kitaplar bizi kendimize getiriyorsa bu Nuri pakdil olabilir.Zor anlaşilan ve devrik cümleleri çok olmasına rağmen düşündüren ve yönlendiren bir şahsiyet olduğuna eminim...Benliğimizi sürü psikolojisinden arındıran bir Şahsiyet
Klas Duruş
Klas DuruşNuri Pakdil · Edebiyat Dergisi Yayınları · 19971,101 okunma
84 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
35 saatte okudu
Modernizmin insanı sürüleştirdiği bir dönemde sürü olmamak için sürülen, ötekileştirilen iç dünyalarını bakımlı tuttuğu sürece savrulmaya- caktır. İnsanın savunmasız bırakıldığı, ıssızlaştığı bu çağda “bağlanma”nın felsefesini yeniden oluşturmak lazım. İnsan, iç dünyasını bakımlı tuttuğu oranda algılayabiliyor yaratılıştaki bilgeliği anlamak için. Nuri Pakdil, sadece iç dünyamızı bakımlı tutmu- yor. Onun seçkin dili, dilimizi de inceltti. Çünkü çekimli bir dili vardı onun. Emek ipi gibi, onur iğnesi gibi… Nuri Pakdil, insanı yücelten değerleri birer birer insana duyumsatma çabası içinde sonsuza eklemliyordu. Bağlanmak, evet bağlanmak güzel bir şey. Rol model almak, bir şeyler devşirmek. Bilgiyi kâmil hale getirmek güzel bir şey. Ham bilgilerin oluk oluk aktığı bir dönemde, çamura, boz bulanık sulara karıştığı bir dönemde sahih bilgiye bağlanmak gibi bir şeydir.Nuri Pakdil tamda bu noktada hayatımıza rol model olarak giriyor bu eserinde... Nasıl mı? Anlatayım. Günümüz dünyasında bilgi ve kitaplar bir tık ötemizde. Bilgilerden, yoğun gündemlerden, konferanslardan, şölen- lerden, törenlerden fırsat bulamayıp hayatımızda rol model olabilecek insaları bulamıyoruz. Daha doğrusu rol model olabilecek insan sayısı onun tabiriyle “azın azıdır”.Okudugum çoğu eseri birbirinden kıymetli lakin bu eseri bir farklı tad bıraktı bende.Kesinlikle okumalısınız...
Bağlanma
BağlanmaNuri Pakdil · Edebiyat Dergisi Yayınları · 20121,927 okunma
Reklam
107 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
Batı karşısındaki acizliğimiz. Okuyunca şaşırıyor insan. Tabiki sadece Türk olarak değil, müslüman ülkeler içerisinde de acizliğimiz... Kültürümüze yabancılaştırılmışız, en önemlisi de ruhumuz yabancılaşmış... İnsanı sıkmadan, boğmadan bir solukta okunabilecek Batı gezisinde kaleme alınmış, 25 bölümlük günlük olarak yazılmış eser. Dili hafif olan eser yıllardır değişmeyen algılardan sözetmiş...
Batı Notları
Batı NotlarıNuri Pakdil · Edebiyat Dergisi Yayınları · 20141,384 okunma
598 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
Aptal dedigimiz cok defa üstüne hicbir yazi yazılmamış boş kagida benzer.Madem ki boştur, guzeli bulamamıştır.Fakat mademki yine boştur, cirkinden kurtulmuştur. Aptalin şuuraltı veya şuurüstü kavrayisiyla bulunmus,kimbilir ne erişilmez,hakikatler var! Hakiki aptal,o boş kağıdın üzerine hiçbir şey yazmamis olan değil,sacma_sapan ,kör _topal,yalan_yanlış şeyler karalanmis ve onlara sımsıkı sarılmış olandır.Yani,aptalliktan yola çıkıp akla varmamış ve yarı yolda kalmiş idrak cücesi... Çöle İnen Nur
Çöle İnen Nur
Çöle İnen NurNecip Fazıl Kısakürek · Hâcegân Yayınları · 201810,1bin okunma