Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

ELSAD

175 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury
7.9/10 · 89,1bin okunma
Reklam
ELSAD
Bir kitabı okumaya başladı
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess
7.6/10 · 91,5bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Seni düşünyorum... Ellerinin ellerimde, esir olmuş bir güverçin gibi kafesteki çırpınışı gibi oluşunu. Bakışlarının derin , heyecanlı, tutkun oluşunu... Ruhun kanatlanıb uçmak istese bile sanki gizli bir el tarafından hapis olmasını... Yağmur durmadan yağıyor . Sırılsıklamın amma yağmurdan değil... Sonu gelmeyen düşüncelerden. Durman yağan yağmurun altında düşünüyorum seni. Bedenim ve ruhum soğuktan titriyor. Amma yağışdan değil, senin yokluğundan soğuğudan titriyor. Kalbimdeki yokluğunun yerini alan rüzgarların soğuğu bu.
Hayatın bize sunduklarının arasında, hayatın kendisinden başka tanrılara da şükretmemizi gerektiren bir şey varsa, o da cahilliğimizdir: Ne kendimizi biliriz ne de birbirimizi. İnsan ruhu karanlık, vıcık vıcık bir uçurum, dünya yüzünde kesinlikle kullanılmayan bir kuyudur. Gerçekten tanısa kimse kendini sevemezdi; ve kendini beğenmişlik denen şey
Sayfa 187Kitabı okudu
Reklam
ELSAD
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Kulüp 1000
Kulüp 1000Kevin Guilfoile
6.5/10 · 299 okunma
Biz, olmadığımız şeyiz, hayat kısa ve hazin. Gecenin içinde dalgaların sesi, gecenin kendi sesidir; ve kim bilir kaç insan ruhunun derinlerinde duymuştur onun, derinlerde çoğalan boğuk köpük sesleriyle yankılandığını, karanlıkta paramparça olan umut gibi! Elde edenler ne çok gözyaşı döktü, başaranlar ne çok gözyaşı yitirdi! Deniz kıyısında gezinirken gecenin sırrını, uçurumun içyüzünü gördüm bütün bunlarda. Ne çok insanız yaşayan, ne çoğuz kendini kandıran! Bu varoluş gecesinde, heyecanını algıladığımız şu kıyılarda, hangi denizlerdir içimizde yankılanan! Yitirilmiş olan, istenmiş olması gereken, yanlışlıkla elde edilen ve kazanılan şey; sevip yitirdiğimiz, yitirdikten ve sırf bunun için sevdikten sonra ilk başta sevmediğimizi fark ettiğimiz şey; düşündüğümüzü sanırken hissettiğimiz şey; bir anı olduğu halde heyecan sandığımız şey; deniz kıyısındaki gece gezintim sürmekteyken gecenin en derin yerinden olanca heybetiyle, gürültüyle gelen, kumsala narin köpükler saçan taze okyanus...
Gerçekliği yanılsamanın bir biçimi, yanılsamayı da gerçekliğin bir hali olarak görmek, aynı ölçüde hem gereklidir hem de yararsız. Düşlerle geçen bir hayat, eğer var olmak niyetindeyse, kendisinin dışında gelişen olayları, varamayacağı bir sonucun dağınık öncülleri olarak görmek zorundadır; ama bir yandan da düşün barındırdığı olasılıkların da,
Yeni bir çocukluk çağı, yeniden yaşlı bir dadı olsa, yatakta dikkatim giderek dağılarak, bir çocuğun buğday sarısı saçlarına süzülen tehlikelerle dolu, huzur verici masallar dinleyerek uyusam tekrar... Hepsi çok büyük, alabildiğine sonsuz, kesin ve Tanrı’nın benzersiz heybetinde, varlıkların nihai gerçekliğinin hüzünlü, yarı uykulu derinliğinde [...] Bir göğüs, bir beşik ya da boynumu saran ılık bir kol... Usulca şarkı söyleyen bir ses – beni ağlatmak istercesine... Şöminede yanan ateşin çıtırtısı... Kışın bağrındaki o sıcaklık... Bilincimin ılık, başıboş akışı... Sonra, sessizce, uçsuz bucaksız bir boşlukta, yıldızların arasında süzülen ay misali bir uyku...
Her şey beni yoruyor, yormayan şeyler bile. Neşeyle acının tadı, benim için bir. Ne kadar da isterdim bir bahçedeki havuzda, kâğıttan gemilerini yüzdüren bir çocuk olmayı, bir de asma kameriyesi olsun üzerimde, kameriyenin kafesi sığ sulardaki koyu yansımaların arasında, ışıktan ve yeşil gölgelerden bir dama tahtası çizsin. Hayatla aramda ince bir
129 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.