Öncelikle belirteyim bu benim okuduğum ilk Ahmet Ümit kitabı ve bu romanı okumak ; hem roman hem yazar hem de tarzı hakkında bilgi edinmeme kaynak olduğu için memnunum, çünkü yazarın en iyi kitabı olduğunu söyleyen biriyle karşılaşmadım henüz. Yani kitabı bana kusurlarıyla, doğal bir aktarımda bulundu.
Biraz da kitaptan ve kitabın bana çağrıştırdıklarından bahsetmem gerekirse. Adından ötürü büyük bir merak ve istekle başladığım kitap, giriş bölümündeki betimlemelerle beni kendine çekti. Ama ortalara doğru betimlemelerden sıkılmaya ve kitaptan uzaklaşmaya başladım. O yüzden size tavsiyem kitabı bir solukta okumanızdır. Şayet ara verirseniz benim gibi kitaptan sıkılmanız kuvvetle muhtemeldir.
Konusundan bahsetmem gerekirse ; Komiser Nevzat ve ekibi yılbaşında işlenen bir cinayeti aydınlatmaya çalışıyorlar. Bu da onları Tarlabaşı’nın tekinsiz sokaklarına ve insanlarına sürüklüyor. Kitapta bir çok karakter mevcut, bunların aktarımı oldukça yeterli. Yazımı sonlandırmadan bir detay belirtmek istiyorum, daha doğrusu biraz spoiler vermek gibi olacak ama bence kitabı en özel yapan nokta, o yüzden söylemeden geçemeyeceğim. Yazar kitabın içine kendini katmış ve romanı romanda yazmış. Sanırım bu cümle en iyi şekilde ve masumca bir söz oyunuyla kitapta anlatmak istediğimi anlatıyordur.
Okuyup zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim arkadaşlar. Resmin altına kitapla ilgili bir bölüm bırakıyorum, yazarın diline bir örnek olsun diye.