Eğer bir kadının içgüdüleri zarar görmüşse, tipik olarak öfkesini dışavurmasıyla ilişkili olarak pek çok sorunla karşılaşır. Öncelikle işgali tanımakla ilgili sorunu vardır; arazi ihlallerini fark etmekte gecikir ve mütecaviz üstüne çullanana kadar öfkesini belli etmez. “Kurumuş Ağaçların” başındaki adam gibi, onun öfkesi de pusuya yatmış bir şekilde ortaya çıkar.
Bu gecikmiş tepkilerin nedeni; anlaşmazlıkları görmezden gelmesi, ne pahasına olursa olsun uzlaştırıcı olmaya çalışması, her şey sakinleşene ya da geçici olarak uzaklaşana kadar acıya karışmaması ya sakatlanması yönünde küçük kızlara verilen tembihler yüzünden zedelenen içgüdülerdir. Bu durumdaki kadınlar, tipik olarak, hissettikleri öfkeye göre davranmazlar, hatalı çıkışlar yaparlar ya da ne söylemeleri ya da yapmaları gerektiğini, ne yapabileceklerini kavrayana kadar aradan haftalar, aylar, hatta yıllar geçer ve neticede gecikmiş tepkiler verirler.