Biruni 27 yaşındayken 18 yaşındaki İbn-i Sina'yla yazılı bir münakaşaya giriyor. Konu nedir biliyor musunuz? "Işığın sürati ölçüsüz müdür yani la mütenahi midir, yoksa ölçülebilir mi? Yani zamanla ölçülebilir mi?" Ne müthiş bir şey değil mi! Böyle bir şey bugünün Türkiye'sinde bile olmaz.