Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fahriye T.B.

352 syf.
·
Puan vermedi
"Geçmişimizin dönüp dolaşıp bizi tekrar bulması ne kadar tuhaf." Sarah Jio severlerin bayılarak okuyacağı bir kitap daha. Sarah Jio tarzını seviyorum. Birden fazla zaman dilimi veya farklı karakterlerin olay örgüsü ile birbirine bağlanması hoş bir okuma deneyimi sağlıyor ve merak duygusunu da tetikliyor. Kitabımızda ender bir kamelya çeşidinin 1800lerde başlayan serüvenin, 1940'lar ve 2000'ler olmak üzere iki farklı zaman dilimine yayılmış hikâyesini okuyoruz. Leydi Anna, Flora Lewis ve Addison'un hikayeleri Livingston Köşkü'nde çakışıyor. Üçü de büyük talihsizlikler yaşamış. Üçü de çiçek yetiştirmeye ve kamelyalara bayılıyor. Gizemlerle dolu, heyecanlı akıcı bir kitap. Kitap sonuna doğru sır perdeleri aralanıyor, düğümler çözülüyor kurgular birbirine bağlanıyor. Ben kitapların bu şekilde net bitmesini de seviyorum.
Son Kamelya
Son KamelyaSarah Jio · Arkadya Yayınları · 201413,7bin okunma
Reklam
152 syf.
·
Puan vermedi
·
19 saatte okudu
"Yalnız ümitsizliğe düşenlerin alabileceği bir kararla sı­kıntılardan kurtulmak için kendisini daha büyük bir sıkın­tı girdabına atmak istemişti." Kitaptaki kadın karakterlerin durumunu, ruh halini anlatan bir alıntı... Mazlume, İkbal ve Mihriban. Her biri başka başka sebeplerden fuhuş bataklığına sürüklenmiş üç kadın. Mihriban, kocasının ölümünden sonra maddiyata olan düşkünlüğünden dolayı bu yolu tercih eder. Mihriban, kızı İkbal'i yaşlı bir adamla evlendirince, İkbal de hem annesine duyduğu nefretin intikamını, hem kursağında kalan heveslerin acısını fuhuş batağına düşerek çıkarır. Kitapta bahsi geçen esas sefile olan, kimsesiz çocuk Mazlume'ye gelelim. Anne babasını ve hatta hamisini kaybedince sokaklarda dilencilikten ve tehlikelerden kurtulmak için mecburen Mihriban'ın teklifini kabul ederek İkbal ve Mihriban ile yaşamaya başlar. Namusunu korumak için dirense de sonunda İkbal'in sevgilisi İhsan Bey, Mazlume'yi korktuğu felakete uğratır. Ve sonunda onun da hayatı fuhuş batağında son bulur. 14-15 yaşlarında çekmeye başladığı çile bir kaç yıl içinde zirveye ulaşır. İhsan'a gelince annesi de dahil olmak üzere üç kadının hayatını mahveder fakat kendi de aynı felaketin içinde boğulur. Kadınların hayatının tamamıyla erkeklere bağlı olduğu bir düzeni okuyoruz. Ve bu düzen içerisinde "düşen", "hayatı mahvolan" çoğunlukla kadınlardır.
Sefile
SefileHalid Ziya Uşaklıgil · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022776 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
Kesinlikle tavsiye diyeceğim bir kitapla karşınızdayım Agatha Christie'yle ilk tanıştığım kitap oldu "On Kişiydiler" kitabı. Sanırım başlamak için de en iyi kitabı seçmişim. Çeşitli sebepler ve davet şekilleriyle adaya çağrılan on kişi adada güzel vakit geçireceklerini düşünmektedirler. Ama işler hiç de düşündükleri gibi ilerlemez. Zekice kurgulanmış cinayetler hem gerilim yaratırken hem de kurbanların kendi suçlarını sorgulamalarına sebep olur. Herşeye rağmen kimse kendileri için kurgulanmış kaderden kaçamaz. Kitap sonunda katilimiz tüm düğümleri yine kendisi çözer. Kitap boyunca devam eden gizem, heyecan ve gerilim sayesinde dinamik bir okuma sağladı diyebilirim. Ben tadına doyamadım Ayrıca kitapla aynı ismi taşıyan (And Then There Were None) 3 bölümlük bir mini dizi var. Oldukça sürükleyici ve kitapla uyumlu olmuş. Dizinin Imdb si de 7.8. Kitabı okuduktan sonra diziyi izlemenizi de tavsiye ederim.
On Kişiydiler
On KişiydilerAgatha Christie · Altın Kitaplar · 202132,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
318 syf.
·
Puan vermedi
Amin Maalouf kitaplarını seven biri olarak belirtmeliyim ki bu kitabı hiç sevemedim. Yine de seveni çok olduğu için merak edenler okusun derim. Kitabın bazı bölümlerini heyecanla bazı bölümlerini sıkılarak okudum. Amin Maalouf'un kalemine diyecek yok ama konu olarak hoşuma gitmedi.ömer Hayyam'ın anlatıldığı bölümler nispeten daha güzeldi ama orada da sürekli bir Türkleri kötüleme çabası gördüm. Bu durum beni rahatsız ediyor. Maalouf gerçek olaylarla kendi kurgusunu harmanlayarak bir hikaye oluşturmuş. Kitabın 3 ve 4. bölümler İran'da yaşanan demokrasi denemeleri ve iç sorunlarla ilgili. 1100le ile 1900lerde yaşanan olaylar arasında Ömer Hayyam'ın Semerkant Yazması isimli kitabı sayesinde bağ kurulur. Anlatıcımız Ömer Hayyam'a hayran bir Amerikalı olan Benjamin O. Lesage'dır. Doğu'nun uyanmasını isteyen bir Amerikalı!! İran'daki meselelere Rus İngiliz Amerikalı vs dışardan müdahale eden kişiler var. İran devrim için Amerikalı uzmanlara muhtaçtır. Ülkede , ülkeye faydalı olan kişiler ya yabancı ya da yabancı sevici. Kitapta kahraman olarak yer alan amerikalı iyilik sever dostlarımız bana göre misyoner veya provakatör rolündeler. Batılı devletler kendileri nasıl bir uyanış yaşamış da doğuyu uyandırmaya çalışıyorlar acaba. Düne kadar sömürgecilik için birbirini yiyen devletleri yüceltip Doğuyu, Türkleri aşağılamak kitabın rahatsız edici taraflarından. Evet İranın veya başka bir devletin daha iyi bir yönetmle yönetilme hakkı var ama buna karar verecek ve adın atacak o ülkenin kendisidir. Herneyse bende çok da hoş duygular uyandırmdı. Ayrıca kitabın sonun değişik bir biçimde Titanik gemisine bağlanıyor.
Semerkant
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 200161,7bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
1595'te yazılmış tiyatro türündeki 1399 da yaşanan olayları anlatıyor. 10 yaşında tahta çıkmış olan II. Richard yaşanan siyasi sorunlar nedeniyle tahtını kuzenine (IV. Henry'ye) kendi tercihiyle devreder. Ama aslında yaşanan olaylar ve aşağılanmak onu mecbur bırakmıştır. Başlangıçta yaşanan olaylar ön planda olsa da ilerleyen kısımlarında Richard'ın aşağılanmaktan duyduğu üzüntü, olaylar karşısında çeşitli karakterlerin verdiği tepkiler ve duygular ağır basıyor. Çoğunlukla trajik bir tarzı var denebilir. Krallığın Tanrı tarafından verildiğinin düşünüldüğü, dine bağlılığın ön planda olduğu dikkat çeken başka bir detay. Güzel repliklerin ve tespitlerin bulunduğu bir eser. Yazıldığı döneme ve çok daha gerisine ışık tutan bir yapıt. Okumayanlara tavsiye ederim.
II. Richard
II. RichardWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2014653 okunma
Reklam
256 syf.
·
Puan vermedi
Bülbülü Öldürmek kitabının küçük kızı Jean Louis büyümüş, kendi başına Newyork'ta yaşayan bir genç kız olmuştur. Arada geçen yıllarda yaşanan olayların bir kısmı ile Scout'un baba evine ziyarete geldiği dönem yaşadıkları anlatılıyor. Özgürlükler, adalet ve Irkçılık gibi konularda babasına sonsuz güvenen Scout bu ziyarette hayal kırıklığı yaşar. Babasının siyahiler ile ilgili meselelerdeki duruşundan oldukça rahatsız olmuştur. Özgürlük,adalet, ırkçılık üzerine güzel söylemler var. Bülbülü Öldürmek kitabının hemen ardından okudum fakat hayal kırıklığına uğradım diyebilirim. Aynı kişiler, benzerlik gösteren durumlar olsa da kitap ilk kitaptaki etkiyi yaratmadı. Ben çok da sevmedim. Scout'un küçüklük karakteri de daha sıcak ve samimiydi, bı halleri bence özgür kızdan çok şımarık bir kız izlenimi veriyor. Jem'in ölümüne üzüldüm en çok etkilendiğim şeylerden biri buydu kitapta.
Tespih Ağacının Gölgesinde
Tespih Ağacının GölgesindeHarper Lee · Epsilon Yayınevi · 20205,4bin okunma
355 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Yakın zamanda okuduğum kitaplar arasında en beğendiklerimden biri oldu Bülbülü Öldürmek. İki kardeşin gündelik yaşantıları ile başlayan ve çevrelerinde tanık oldukları ırkçılık, adaletsizlik gibi konuları da içeren akıcı, heyacanlı ve etkileyici bir roman. Annelerini erken kaybetmiş olan Jem ve Scout'un, babaları Aticus merkezinde şekillenen hayatlarını küçük kızımız Scout'un anlatımıyla okuyoruz. Üzerine çok şey yazılmış, söylenmiş pek çok okurun beğenisi kazanmış bu kitaptan yola çıkarak bir kaç şey söylemek istiyorum. * Sadece bir çocuk deyip geçsek de olayların çocuklar dünyasındaki etkisi sandığımızdan da büyük oluyor. Jem'in Tom Robinson davası süresince hissettikleri, sonuçta ağlaması en bariz örneklerden. Biz yetişkinler olarak tüm olaylarda bu etkiyi göz önünde bulundurmalıyız. *Anne babalar çocuklarının hayatlarını tesis etmek için pek çok şey yaptığını düşünürler ama en önemlisi örnek bir anne baba olmaktır. İyi bir aileye sahip olmak hayata 1-0 önde başlamak demektir. *Kitap 1960 da yayınlanmış ve 1930 larda geçen bir olayı anlatıyor. Ama adalet beklentisi de, adaletsizlik de aynı. Geçmişte de gelecekte de haksızlıklar, adaletsizlik değişmiyor. Belki bazen şekil değiştiriyor. Ama hep var...
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Sel Yayınları · 201472,2bin okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
Yazarın okuduğum ikinci kitabı. Toplumdaki kötülükleri, insanların bakış açılarını güzelleme yapmadan anlatmış. Çünkü gerçek hayatta da böyle, kimse kimsenin gözünün yaşına bakmadan yapacağını yapıyor, diyeceğini diyor. 13 kısa hikayeden oluşan kitap tüm hikâyeleri birbirinden trajik, birbirinden beter durumları anlatıyor. Hikâyelerdeki
Bataklık Çiçeği
Bataklık ÇiçeğiSalahaddin Enis · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022396 okunma
325 syf.
·
Puan vermedi
·
21 saatte okudu
"Sevgi ve şefkat eli değmeyen zeka ve eğitim beş para etmez." Ah zavallı Charlie Gordon... Herkes gibi akıllı olursan daha çok sevileceğini, daha çok arkadaşın olacağını ve insanları memnun edeceğini sanıyorsun. Ama insanlar çok bileni, çok anlayanı dışlamaya bayılırlar. Kendilerine yanlış yapıldığının söylenmesini, eksiklerinin görülmesini sevmezler. Spoiler içerir. Daha akıllı olmak için bilimsel bir çalışmada gönüllü olmayı kabul eden Charlie Gordon, kendisi gibi zeka geriliği olan fare Algernon'da olumlu sonuçlar veren bir ameliyat geçirir. "Mar t 29 - Algernonu yendim." İle başlayan zeka gelişim süreci dünyadaki en akıllı insanlardan biri olana kadar hızla devam eder. Ama maalesef Charlie, Algernon'daki değişikşikleri analiz ederek her ikisinin de zekâsının aynı hızla gerileyeceğini anlar. Zeka gelişim sürecinde arkadaşlarını, işini, neşesini kaybeder. Yaşadığı sorunların temelinde sevginin yokluğu olduğunu varsayar. Önemli olanın akıllı olmak değil, zeka seviyesi ne olursa olsun insan yerine konulmak ve kabul görmek olduğunu anlar, bize de anlatır. Sevilmeyen bir insan ne kadar başarılı ne kadar zeki olursa olsun maalesef hayatta istediği doyuma ulaşamıyor. Charlie'nin ve kendisini özdeşleştirdiği Algernon'un bir kaç aylık serüveninini hüzünle okudum. Etkisinden kurtulmanın uzun zaman aldığı bir kitap... Engelinin farkında olan, zor şartlarda toplumda hayata tutunmaya çalışan pek çok insanı düşününce daha da üzülüyor insan. #algernonaçiçekler #okudumbitti #kitaptavsiye
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201515bin okunma
105 syf.
·
Puan vermedi
Hayata tutunabilmek için nelere umut bağlardınız? Kuraklık nedeniyle doğup büyüdüğü, yaşayıp yaşlandığı köyü terk etmek üzere olan bir ihtiyar; tarlasında filizlenmiş bir tek mısır fidesi görür. Ve onun için köyde kalmaya karar verir. Kör bir köpek ile birlikte açlığa, sıcaklığa, susuzluğa ve kuraklığın tüm korkunç sonuçlarına katlanır. Bir yek mısır tanesi ile dahi gelecekten umut edebileceğini düşünür, ama umutlarım yeşerebilmesi çin emek vermek fedakarlık etmek gerekir. Spoiler içerir. Kör köpekle birlikte, susuz köyde tüm pisliğe ve açlığa karşı korkunç mücadele verirler. Köydeki boş evlerde erzak aramak, bir kova su için kilometrelerce yürümek, açlığı bastırmak için fare yemek çeşitli çarelerden bazıları olsa da nihayetinde tüm çareler bir gün tükenir. Ve yaşlı adam mısırın yanı başında kendi elleri ile kazıdığı mezarda ölüme yürür. Ve mısırı beslemek için bir gübre görevi görür. Kuraklık sona erince mısır fidesi, yedi tohumla yedi aileye yeni bir başlangıç olur.
Günler Aylar Yıllar
Günler Aylar YıllarYan Lianke · Jaguar Kitap · 20204,383 okunma
Reklam
152 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Yıl 1910, Halley kuyruklu yıldızı geliyor. Acaba dünyanın sonunu getirecek mi korkuları herkesi sarmış durumda. Kalem memuru, kendince entelektüel İrfan Galip Efendi ekseninde başlayan mizahi dille anlatılmış eğlenceli bir olay okuyoruz. Kendi kültürünü eleştiren, etrafındaki insanları pek de beğenmeyen ayrıca tam da bir kadın düşmanı olan İrfan Galip kadınlardan hıncını almak için kuyruklu yıldız korkusunu bir fırsat bilir. Kadınlara mahsus düzenlediği konferanslarla onları bilgilendirmenin yanında içlerine bir güzelde korkular salar. Ama işin sonu kendi planlarından farklı olur. Deyim yerindeyse ava giderken avlanır. Konferanslarına katılan Feriha hanım onu bir güzel avlar İrfan Galip sözde kadın düşmanı ama kadınlardan gelen herhangi bir ışıkta da hayal alemine kapılan biri. Kadınlara hıncı var ama onları beğenmiyor gibi değil de elde edemeğine mundar deme eğiliminde bence:) Feriha Hanım'ın isimsiz ilk mektubunu okur okumaz aşık olması ve onunla evlenmek için harcadığı çabalar bunun göstergesi. Kuyruklu yıldızla ilgili felaket senaryoları ile birlikte güzel bir izdivaç öyküsü. Ben okurken keyif aldım. Evliliklerine kuyruklu yıldızı birlikte izleyerek başmaları da ayrıca çok hoş bir detaydı bence Aklına sağlık Feriha...
Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç
Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaçHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117,4bin okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
'Zaman'sız, sahipsiz bir çocukla zamanı korumanın hikayesi. Zamanın azlığı günümüzde hepimizin en çok yakındığı konulardan birisi. Her zaman dile getirilir; iletişim aracı çoğaldı ama iletişim azaldı, ulaşım aracı çoğaldı ama buluşmalar azaldı. Çünkü tüm bu imkanlar arasında zaman bulmak imkansızlaştı. Teknolojik materyalleri, türlü
Momo
MomoMichael Ende · Pegasus Yayınları · 201766bin okunma
32 syf.
·
Puan vermedi
Bir meyhanede geçen hikayemiz Cumhuriyetle birlikte kadınların elde ettiği özgürlükler ve sosyal haklar üzerinden yola çıkıyor. Bununla birlikte içkinin ve sohbetin dozu arttıkça işler kontrolden çıkıyor ve kaçınılmaz bir kavga ile sonuçlanıyor. Başlangıçta kadınların toplumdaki bu yeni konumunu desteklediğini düşündüğümüz yazarımız zekice
Meyhanede Hanımlar
Meyhanede HanımlarHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Yayınları · 20222,096 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
"Saçını ne kadar çetrefilli topluyorsun öyle" dedim; o ise durup aynadan bana baktı ve "Evet, biliyorum. Ben ölünce kimse saçlarımı böyle toplayamayacak" dedi... Evin küçük hassas çocuğu Bunny, kabına sığmaz ama içindeki fırtınaları yalnız kendi bilen büyük oğlu Robert ile anne babalarının hayatlarından bir kaç haftalık bir
Kırlangıçlar Gibi Geldiler
Kırlangıçlar Gibi GeldilerWilliam Maxwell · 2023163 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
Varlık, yokluk, aşk, sabır, ihanet, sadakat, hanımlar, cariyeler, konaklar ve daha neler neler..... Romanımız akıcı bir yapı ile saydığımız şeylerin hepsini okura sunuyor. Başlangıçta ayrı ayrı bölümlerle anlatılan karakterler arasındaki bağlantılar okuru çok yormadan veriliyor ve sona gelindiğini tüm düğümler çözülmüş serüven tatlıya bağlanmış oluyor. Gel gelelim serüvenin ne olduğuna. Varlıklı bir ailenin kızı olan Sabite, ana karakterimiz. Annesi ve babası vefat edip, akrabası olan Mahir tüm mal ve mülküne hile ile el koyunca derim bir sefaletin pençesine düşüyor. Ama tüm yaşadıklarına rağmen vakarından, namusundan ve şerefinden ödün vermiyor. Olaylar sefaletin yaşanma ve son bulma süreci olarak sürüyor. Sefilemiz Sabite'nin hayatına girenler, iyiliği-kötülüğü dokunanlar derken pek çok kişiyi tanıyor ve okuyoruz. Çoğusu da hikaye sona gelşrken birer birer terki dünya eyliyorlar. Olaylar boyunca ölen ölene yani Her şeye rağmen yazar okura bir mutlu son okuyarak tüm sıkıntıları geride bırakıyor... Yazıldığı dönemi düşününce bir kadın romancı olarak eser vermesi, Sabite'nin bir kadın olmasına rağmen aktif bir karakter olması, Sabite'nin servetini eline alınca insanlara karşı sözü dinlenen biri olması önemli durumlar bence. Zaten Emine Semiye ve kız kardeşi Fatma Aliye edebiyatımızda öncü kadın yazarlar arasında olmakla birlikte ilk kadın aktivistler arasında da yer alırlar. Ben romanı beğendim, sizlere de iyi okumalar dilerim...
Sefalet
SefaletEmine Semiye · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022293 okunma
68 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.