Ömer Faruk Çilhoroz
@Faruk_the_tutunamayan
Edebî yönü kuvvetli bir Coğrafyacı.
Coğrafya Öğretmenliği
Marmara Üniversitesi
18 Kasım 2002
7 okur puanı
Ocak 2022 tarihinde katıldı
İnsan olmak, her zaman kendi dışında bir şeye veya birine (bu bir anlam veya insan olabilir) işaret etmek veya ona yönelmek anlamına gelir. İnsan kendini, ister bir davaya hizmet ederek ister başka bir insanı severek, ne kadar unutursa o kadar insanlaşır ve kendini o kadar gerçekleştirir.
(...) fakat gözyaşlarımızdan utanmamızın gereği yoktu; çünkü gözyaşları insanın cesaretlerden en büyüğü olan acı çekme cesaretine sahip olduğunun kanıtıdır.
Beni korkutan tek şey çektiklerime değmeyecek olmaktır.
Okur Takip Önerileri
(...)ıstırap da ister küçük ister büyük olsun insan ruhunu ve bilincini tamamen doldurur. Bu yüzden de insan ıstırabın "boyutu" tamamen görelidir.
Beni kalbinde bir mühür gibi taşı, sevgi ölüm kadar güçlüdür.
Daha sonra sık sık yapacağım gibi işleri oluruna bıraktım.
esaretin kendisinde de bir özgürlük var. İnsan dışarıda olduğu ve kaçtığı sürece kendini özgür hissetmez ki...
İnsan zamanın bağışladığı bir suça ceza biçebilir mi?
...tutkularla çevrili olup kendisi tutuşmamak düşüncesi, her serinkanlı insana geleceği gibi ona da iyi geldi.
Sayfa 20Kitabı okudu
Buradaki okurların kaçı, bir kere de olsa, kendini terk edilmiş hissetmemiştir? Kaçı, bir kere de olsa, bir odaya, depoya veya bodruma, aklı başına gelsin diye kapatıldığını itiraf edebilir? Peki kaçı hiç kimseyi kapatmadığını söyleme cesaretinde bulunabilir?
Sayfa 46Kitabı okudu
Ağlamak korkunun uzun, sesli bir nefes verişidir.
Sayfa 25Kitabı okudu
O kadar aydınlık olduğu halde yine de gizli kalmak, diğer insanların ayak sesleri bir karış ötende karı kütürdetirken onlar için görünmez olmak, bundan daha iyi ne olabilir ki?
Sayfa 49Kitabı okudu
İnsan taşraların labirentinde olduğunda, tüm yollar Roma'ya çıkmaz, sevgili Ovidius.
Sayfa 62Kitabı okudu
Kıyametten sonraki gün hiçbir gazete olmayacak. Ne kadar garip. Dünya tarihinin en mühim olayı basına yansımadan kalacak.
Sayfa 125Kitabı okudu
Karanlık alışmama yardımcı oluyor. Gelmesi beklenen geldiğinde hazır olacağım. Geçiş gerçekten yumuşak olacak, bir karanlıktan başka birine.
Sayfa 254Kitabı okudu
Ben ayaklı bir mezarlığım.Belki bu yüzden böyle bir adanmışlıkla tüm şehirlerin mezarlıklarını dolaşıyorum...saniye saniye yaklaşan kendi ölümümü dünyanın ölümüyle birleştirmekte bir uyum var.
Sayfa 244Kitabı okudu
Bu kadar yakınımda olduğunu bilmiyordum ama, sen bir yerde var olursan yaşayabilirim ancak demiştim. Nasıl olursan ol, var olduğunu bilmek bana yeter demiştim.
Sayfa 31Kitabı okudu
Bu dünyayı birlikte yarattık, gelin her zaman böyle yapalım: insanlar arasındaki engelleri kaldıralım, bütün oyunları birlikte oynayalım, birlikte seyredelim, kendimize isimler vermeyelim, yaptığımız işlerle varolalım, bunun dışında kalan bütün sahte unvanları, kurumları, insanın kendini üstün bir şey saymasına yol açan düzenleri yok sayalım...
Sayfa 37Kitabı okudu
Düşünceler göklere yükseliyor, fakat vücut toprağa bağlı. Tek tek koparılması kolay olan milyonlarca iplikle bağlı. Kör talih!
Sayfa 307Kitabı okudu
Küçük şeylerden memnun olmasını bilmelisin. Küçük sevinçler, büyük atılışlara yardım eder.
Sayfa 290Kitabı okudu
Hayır, dostum. Ben, en acıklı anda bile güldürücü sözler bulabilen bir insanım. Kendime acımam yoktur.
Sayfa 61Kitabı okudu
Acının olayı bu, acı hissedilmeyi talep eder.
Duvarı yıkmaya gücüm yetmiyorsa, kendimi parçalayacak değilim elbette. Ama önümde duvar var diye boyun eğmeyi de kabullenemem.
Sayfa 19Kitabı okudu
Beni en çok sarsan, bir doğa kanununa uyar gibi, her zaman her yerde, haklı veya haksız olsam da herkesten önce kendimi suçlu görmedi.
Sayfa 13Kitabı okudu
"her şeyin tam anlamıyla farkında olmak bir hastalıktır"
Sayfa 11Kitabı okudu
Küçük bir çocukmuş gibi kollarımla iyice sıkıyordum onu. Fakat buna rağmen bir uçurumun dibine doğru kayıp gidiyordu sanki ve benim onu yeniden yakalamak için yapabileceğim hiçbir şey yoktu...
Sayfa 89Kitabı okudu
"Sahi, nereye olduğunu bilmeden saatlerce yürüten o derdi kime nasıl anlatacaksın?"
