Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gamze Nur Kural

Lanet olası hayat! En acı ve kırıcı olan şey, bu hayatın acılara karşılık olarak mükâfatla sona ermemesi. Operadaki gibi zaferle değil, ölümle son bulacak olması.
Reklam
Yalnız kalmadan hakiki mutluluğu bulmak mümkün değildi. Gökten düşen melek muhtemelen, diğer meleklerin henüz tatmadığı o yalnızlık duygusunu arzuladığı için Tanrı’ya ihanet etmişti.
Sıradan bir insan iyiyi ya da kötüyü dışarıdan, yani bir atlı arabadan ya da bir çalışma odasından bekler. Düşünen bir insan ise kendinde bulur.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Öyle ki, onun için hayatta ilerlemek, geçmişte yaşanan benzeri günleri birbiri ardına sıralamaktan ibaret.
Reklam
Son zamanlarda sabahları uyanmak, perdeleri açmak, gözkapaklarının ardında, o özgür yerde süzülmeyi bırakıp bedenine dönmek giderek zorlaşıyordu.
Sayfa 186Kitabı okudu
“Keşke ne düşündüğünü bilseydim, Robert,” dedi Bayan Trollope. “Kimi zaman tamamen yabancı biri gibi geliyorsun bana. Bir yabancıyla birlikte yaşıyorum.” “Hepimiz yabancılarla yaşıyoruz,” dedi Bay Wilkins.
Sayfa 180Kitabı okudu
Yalnızlığım çok büyük, çok derin olduğu için oynuyorum; yalnızlığımın dipsizliğinden korkuyorum! Kendimi karanlık bir uçurumun kenarında buldum; aşağı habire sözcükler atıp duruyorum; nasıl da ağır sözcükler, ama düştüklerinde en ufak bir ses gelmiyor. O uçuruma kahkahalar, tehditler ve gözyaşları atıyorum. Aşağıya tükürüyor, bağrına taşlar, kaya parçaları fırlatıyor, dağlar tepeler deviriyorum - ama hep aynı boşluk, hep aynı sessizlik.
Öyle yakın dost filan istemiyorum, istediğim kendimi anlatmak, ama anlatabileceğim kimse yok.
Kızılgöz o kış, son karısını taciz ve sürekli dayakla öldürdü. Uzak atalarının zamanından ileri gidememiş, ilkel biri olduğunu söyleyip duruyorum ya, aslında bu olay daha da beterdi, çünkü daha aşağı seviyede olan hayvanlar bile dişilerine böyle kötü davranmaz, onları öldürmez. Bu açıdan baktığımda atalarının zamanından beri ilerleme kaydedememiş olmasına rağmen Kızılgöz’ü insanoğlunun habercisi olarak görüyorum çünkü sadece insan türünün erkeği dişisini öldürür.
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
Cimri hayatın bizden esirgediğini, rüya bol keseden verir. Hem, gerçeklik dediğimiz nedir ki? Neye dönüşür, ondan geriye ne kalır? Yaşadıklarımız da bir süre sonra hayal gibi gelir bize, zamanla rüya gibi solup gider onlar da.
Sayfa 158Kitabı okudu
Yitirilen her şey telafi ediliyor, ama kayıp zaman geri gelmiyor.
Sayfa 136Kitabı okudu
Onu her gün görme, sesini duyma, yürüyüşünü, hareketlerini gözlerimle takip etme şansına eriştiğim günlerin sonsuza kadar geride kalmasını aklım almıyordu bir türlü.
İnsan en çok gizli bir duyuya sahip olmak istiyordu, hava gibi hafif, öyle ki gizlice anahtar deliklerinden süzülebilsin ve örgü örerken, konuşurken, tek başına sessizce pencerede otururken onu çevreleyebilsin; geminin dumanını içinde tutan hava gibi onun düşüncelerini, hayallerini, arzularını içine alıp saklayabilsin.
Sayfa 204Kitabı okudu
Hayatın anlamı ne? Bu kadarcıktı - basit bir soru; yıllar geçtikçe insanı daha sıkı kuşatmaya başlayan bir soru. Büyük vahiy hiç gelmemişti. Belki de hiç büyük bir vahiy gelmiyordu. Onun yerine gündelik mucizeler, aydınlanmalar, karanlıkta çakılan beklenmedik kibrit ışıkları vardı…
Sayfa 167Kitabı okudu
234 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.