Doğrusunu isterseniz, birbirine ters iki ayrı karakter sanki nöbetleşe yer değiştirir gibidir onda. Bazen ağzını bıçak açmaz! Hiç zamanı yoktur, herkes kendisine engel olmaktadır, oysa hiçbir şey yapmamakta, sırtüstü yatmış uzanmaktadır. Alaycı değildir, ama bu zekâsının yetmezliğinden değil, böyle saçmalıklara ayıracak zamanının olmayışındandır. Anlatılanları sonuna kadar dinlemez. Herkesin ilgisini ayakta tutan bir konu onu hiç ilgilendirmeyebilir. Kendisine müthiş değer verir ve sanırım bu konuda pek de haksız değildir.
Tutaq ki, mən bilirəm ki, az da olsa, abırlı adamam... Yaxşı, burada axı lovğalanmalı nə var ? Lovğalanım ki, mən abırlı adamam? Hamı gərək abırlı olsun, hələ gərək təmiz də olsun...
Bilim ne diyor: Dünyada herkesten fazla kendini sev, çünkü dünyada her şey kişisel çıkara dayalıdır. Eğer bir tek kendini seversen, işini gerektiğince yaparsın, kaftanın da bölünmeden, bütünüyle senin üzerinde kalır.
Burada insanın en ağrına giden ne biliyor musun? Onların yalan söylemeleri değil; yalan her zaman bağışlanabilir; tatlı bir şeydir çünkü yalan, insanı önünde sonunda gerçeğe götürür. Burada insanın ağırına giden şey, onların yalan söylemeleri değil, söyledikleri yalana kendilerinin de inanmaları.
Sen ve senin gibiler kendi iradenizle kımıldamaya bile korkarsınız! Benim içinse, bir adam iyiyse iyidir ve bu konudaki bütün prensibim bundan ibarettir...