Mekanika: Zamanın Parçaları, Meleran: Çakıldak Döngüsü ve Kutsal Çizme kitaplarının yazarı. Mutlaka deneyin:
m.kitapyurdu.com/index.php?route...
Yorumlarınızı bekliyorum.
Her şeyin siyah ya da beyaz olmadığı, grinin baskın ton olduğu hikâyeleri seviyorum. Halaskar'ın da bunlardan birisi olduğunu çok rahat söyleyebilirim. İki ucun tam ortasında ayaklarını yere sağlam bir şekilde basan bir eser.
Ayrıca son dönemde okuduğum Türk spekülatif kurgu romanları içerisinde beni kendi kültürüme karşı yabancı hissettirmeyen
Bir Ursula hayranı olarak birbirinden bağımsız olarak da okunabilen Hainli Döngüsü kitaplarından okumaya devam ediyorum.
Serinin ilk kitabı olarak da işaretlenmiş bu kitap sevgili Ursula'nın ilk yazdığı kitaplardan da birisi olma özelliğini taşıyor. Bu noktada kaleminin zamanla ne kadar geliştiğini görmek beni bir kez daha etkiledi diyebilirim. Yine de Rocannon'un Dünyası o muhteşem giriş bölümü üzerine inşa edilmiş basit bir macera, sıradan bir yolculuk ve heyecanaız bir hikâyeden öteye gidemedi.
Keşke giriş bölümündeki kolye hikâyesi tadında bölümler okusaydık ya da İç Deniz Balıkçısı kitabındaki kalitede öyküler. Bunlar yerine güzel bir giriş olsa da insanoğlunun değer vermediği ama aslında çok önemli olan ırksal yeteneklerin adaptasyonu üzerine kurulu olan, yine de zayıf bir hikâyeden ileriye gidemeyen kısa bir roman olup çıkmış.
Tema güzel, giriş güzel, fikir güzel ama işleniş çok sıradan, anlatım ve hikâye sıkıcı ve yazardan kaynaklı beklentisi yüksek olan biz okurlar için ortalamanın üzerine çıkamayan bir kitap diyebiliriz.
Yeni kitabım Meleran - Büyünün Yolu Serisi: Çakıldak Döngüsü çıktı.
İncelemek ve hemen almak için:
m.kitapyurdu.com/index.php?route...
Onlar, birbirinden gece ve gündüz kadar farklı olan çocuklardı. Meleran’ın en tekinsiz zamanlarında, karmaşaların içinde var olan ama yaşadıkları bu dünyanın değişiminde de en büyük paya sahip olacak çocuklar. Bu farklılıklarının tüm yaşayanları nasıl etkileyeceğini o zamanlar kimse kestirememişti.
Her yıl Çakıldak Döngüsü denilen bir dönemde Seidonkel Büyücü okulundan Meleran'ın dört bir yanına dağılan eğitmenler kendi öğrencilerini, uyanmayı bekleyen çakıldaklarını, toplar ve onları eğitilmek üzere Seidonkel'e getirirlerdi. Gelgelelim Karmaşalar Çağı başladığında bu görev geçmişte olduğu kadar kolay olmayacaktı.
Büyünün de yaşam gibi rengarenk olduğu Meleran dünyasına ve onun birbirinden farklı çocuklarının kendilerine yepyeni bir hayat kurmak için çıkacakları yolculuklarına tanık olmaya hazır mısınız?
Özellikle Meleran'ı bilen, sevenler başta olmak üzere tüm fantastik kurgu okurlarına hayırlı uğurlu olmasını dilerim.
Okuyan tüm arkadaşların yorumlarını bekliyorum. İyi okumalar.
Serinin bir önceki kitabının üzerine bir kat daha çıkan ve bizi bu yeni dünyasına gittikçe daha da çok ısıtan bir kitap oldu. Halen o ilk kitabın eşsiz ve epik kurgusunu arasak, hayran olduğumuz karakterlerine derin bir özlem duymaya devam etsek de artık bu döneme de alıştık ve sevdik diyebiliriz.
Duyduğumuz eski karakter özlemini dönemlerin ötesine uzanabilen ve sevilen karakterleri serpiştirerek bir parça olsun giderme yoluna giden Sanderson yeni karakterleri geliştirip derinleştirerek bizi yeni eve alıştırıyor.
Matem Bantları'nı okuduğumda bu döneme artık tamamen alışmış olacağım ama o noktada da serinin son kitabı bitmiş olacak sanırım. Bir süre geciktirmek en doğrusu olacak gibi...
Son dönemde okuduğum açık ara en iyi bilim kurgu kitaplarından birisi diyebilirim. Tüm diğer türleri bir kenara bırakan ve sadece bilim ve onun kurgusal boyutuna odaklanan bir kitap.
Açılışından itibaren her satırında dizilen kilit taşlar iç içe geçirilerek finale ulaştığımızda yolu tamamlamış oluyor. Bu yol da bizi geleceğe ve o geleceği inşa eden geçmişe çıkarıyor.
Baş karakterimiz Gully Foyle çok tanıdık bir güdüyle hareket etse de bildiğimiz pek çok kahramandan çok daha farklı bir tavır sergiliyor. Onun intikam arayışının daha ilk sahnede tanıtımı yapılan ve hayranı olduğumuz Jauntlamak -artık ağzımdan düşmeyecek bir terim oldu- olgusu ile derinleştirilmesi çok keyifliydi diyebilirim.
Bu kitabı okuyun, okutturun.
Bir çırpıda geldi geçti diyebileceğimiz ufak ve güzel bir novella. Ne yazık ki çağımızın gerisinde kaldığını söyleyebiliriz. Türe hakim okur için çok bir yenilik ya da heyecan barındırmadığı gibi sıra dışı ya da şaşırtacak bir olay örgüsü de bulunmuyor. Baştan sona tahmin edilebiliyor.
İthaki'nin kapağına ise hayran olmamak elde değil.