Fred Hoyle: Yaşamın şans eseri ortaya çıktığına inanmakla, eski uçak parçaları dolu bir depoda esen bir hortumun bir Boeing 747 uçağı meydana getirebileceğine inanmak arasında fark yoktur.
Şehvani aşk, ilahi aşka karşı gözleri boyar. Bunu tek başına olsa yapamazdı ama farkında olmadan içinde ilahi aşkın cevherini taşıyor ve bu sayede yapabiliyor.
İnsanların bütün hatası sabırsızlık, daha sonuna gelmeden işi kuralına göre yapmayı bırakmak, sorunları görmezden gelip etrafından dolanmaktır.
Okur Takip Önerileri
Bir şeyi çok umut etmek, umuda köle olmaktır.
Huzur, biz kontrol etmemeyi başardığımız zaman belirmeye başlar.
Eğer kendinizi adadığınız çalışma, sevginizi zayıflatmaya ya da değerini hiçbir zaman yitirmeyecek basit zevklerden aldığınız hazzı yok etmeye başlamışsa o çalışma mutlaka kural dışı, yani insan zihnine aykırıdır.
Beyninizi en önemsiz olaylarda bile çalıştırmaya devam etmeniz, asıl önemli olaylar karşısında da keskin bir beyne sahip olmanızı kolaylaştırır.
Aşırı özgüvenli bireyler kendi yeteneklerine çok fazla güvenir, hükmedemeyecekleri birtakım etkenleri çok kolay göz ardı eder ve başkalarını küçük görürler. Bu yüzden de normalde yapacakları hatalardan çok daha büyüklerini yapar, bir suçu araştırırken ya da bir hastaya tanı koyarken büyük yanlışlara imza atabilirler.
Watson Sistemi öznelliğin, farazinin, tümdengelimin dünyasına kaçmak istiyor. Size en mantıklı gelen dünyaya koşmak istiyor. Holmes Sistemi ise dizginleri nasıl elinde tutacağını biliyor.
Bildiğimiz her şey yeri geldiğinde hatırladıklarımızla sınırlıdır.
İnsan kendini değiştirerek mutlu olur, çevresini değiştirerek değil.
İnanmadığın gün işin bitiktir.
Yaşam istendiği gibi yaşanmadığında uzun ve sıkıcıdır.
Düşünsene: Hayatlarımız ne şartta olursa olsun, hangi sevinci ya da üzüntüyü yaşıyor olursak olalım, ay her gece bizi selamlamak için boy gösteriyor. Nedense bunu çok teselli edici buluyorum.
Akıllılık çoğunluğa bakılarak ölçülmez.
İnanç ve amaç hayatın itici gücünü oluşturur.Sağlam bir inanç ile yılmaz bir amacın elinden hiçbir şey kurtulamaz.
Bir insan, kendisinin düşünceyle evrimleşen bir varlık olduğunu anladığı ölçüde huzur bulur.
Hayatlarında temel bir amacı olmayanlar önemsiz endişelerin, korkuların, sıkıntıların ve yakınmaların esiri olurlar; ve tüm bunlar kasıtlı olarak planlanmış kötülükler kadar kesin şekilde başarısızlığa, mutsuzluğa ve kayba yol açan güçsüzlüğün göstergeleridir, çünkü GÜÇSÜZLÜK GÜÇLE DÖNEN BİR EVRENDE HÜKÜM SÜREMEZ.
Bir Rus kozmonotla bir Rus beyin cerrahı din hakkında tartışıyormuş.Beyin cerrahı Hristiyanmış, kozmonot ise dinsiz.Ben uzaya çok çıktım, demiş kozmonot kibirlice, ama ne Tanrı ya rastladım ne de meleklere.Beyin cerrahı yanıtlamış:Ben de pek çok zeki insanın beynini ameliyat ettim, ama hiçbir yerde tek bir düşünceye rastlamadım.
Hayatımızda sorumluluk almayı kabul ettikçe daha fazla güç sahibi oluruz.Problemlerimizin sorumluluğunu kabul etmek onları çözmeye dair atılan ilk adımdır.
Genellikle, hem kendinizin hem de sorunlarınızın ciddiyet ve ızdırap açısından özel olmadığını fark etmek onları çözmek için atılan ilk ve en önemli adımdır.
Platon'a göre insan bedeni üç kısımdan oluşmuştur:Kafa, göğüs ve karnın altı.Bunların her biri ruhsal bir yetiye karşılık gelir.Akıl kafaya,irade göğüse, haz ve arzu ise karnın altına aittir.Ayrıca bu yetilere denk düşen birer ideal ya da erdem söz konusudur.Akıl bilgelik peşinde koşmalı, irade cesaret göstermeli ve arzu da gemlenmelidir ki, insan ölçülü olabilsin.