Meşhur Ay Günlükleri serisinin son kitabı...
Kitabın içinde birkaç kısa hikaye var ve son hikaye dışında hiçbiri Winter’dan sonraki olaylardan sonrasını anlatmıyor.
Bu kitabı da okuduktan sonra seri içinde kafama takılan soruların cevabını buldum diyebilirim.
Hikayeler arasından en sevdiğim Küçük Android isimli hikaye oldu.Seri ile pek de alakası olmamasına rağmen bayılarak okudum.
Ay Günlükleri serisine 2 sene önce başlamıştım ve okumam çok uzun sürdü fakat yinede bu, serinin muhteşem olduğu gerçeğini değiştirmez.
Distopya veya peri masallarının farklı şekillerde anlatıldığı kitapları seviyorsanız bu seriyi kesinlikle kaçırmamalısınız.
Uzak YıldızlarMarissa Meyer · Artemis Yayınları · 20161,501 okunma
Bu kitap hakkında ne diyeceğimi bilmiyorum.Sevip sevmediğimden bile emin değilim.Kitap bana çok sade ve olaysız geldi nedense,bilmiyorum.Çıktığı zaman bu kadar okunmasına şaşırdım doğrusu.Sanırım o zamanlarda ancak bu kadar güzel fantastik kitaplar vardı.
Bana sanki yazar gizemli bir şeyler yazmak istemiş de becerememiş gibi geldi.Bir kere yahu biz zaten arka kapaktan adamın kovulmuş melek olduğunu biliyoruz.Niye durupta biz sanki bilmiyormuşuz gibi gizem kasmaya çalışıp sonunda söylüyorsun.
Sanırım serinin diğer kitaplarını sadece “daha ne yazmış olabilir ki” diye düşünüp okuyacağım.Seri olabilecek bir kitap gibi gelmedi çok bana.Belkide yaşıma uygun değildir kitap,bilemiyorum.
Ya nası ya?Yarım saattir aynı cümleyi söyleyip duruyorum.Şu Marie Lu ya bir IQ testi yaptırsınlar merak ettim kaç çıkacak.Birinci kitabı sevdiyseniz ikinci kitapta ÇILDIRACAKSINIZ!
Çok güzel bir fantastik seri.Okurken o kadar çok eğlendim ki...Tabi bana biraz çocuksu geldi ama yaşınız 11-14 civarı ise favori seriniz olabilir bence.
Konusu:Percy isimli karakterimizin kendisinin bir yarı-tanrı olduğu öğrendikten sonra değişen hayatını ve maceralarını okuyoruz.Yunan mitolojisine ilgisi olanların hoşuna gidecek bir kitap.
================
Sadece kitabı okuyanların anlayacağı komik not:Arkadaşlarla tabu oynarken (bir kelimeyi başka birine anlatmaya çalıştığınız bir oyun) bana Olimpos kelimesi denk geldi.Ben de kendime eğlence olsun diye şu şekilde anlattım:Amerika’da 100 katlı bir bina var.Oraya elinizde özel bir para ile gidip görevliye “Zeus ile konuşacağım.600. kata gitmek istiyorum.” derseniz nereye gidersiniz?
Arkadaşımın cevabı:Tımarhaneye
🤣🤣🤣🤣🤣🤣🤣🤣
Şimşek HırsızıRick Riordan · Doğan Egmont Yayıncılık · 20157,9bin okunma
Çok ilginç ve değişik bir kurgusu olan kitaplardan biridir Koku...Yazar kitaptaki kokuları öyle bir anlatmış ki sanki siz de oradaymışsınız,o kokuyu alıyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz.İlk 50 sayfası sıkıcıydı sanki biraz ama kişiden kişiye göre değişebiliyor.Kitabımızın baş karakteri olan Grenouille burnu ile diğer insanların farkına varamadığı kokuları alıyor.
Kitapta en çok Baldini ile ilgili olan bölümleri sevdim.Kitapta en sevdiğim karakter de Baldini oldu.
Saçma not:Çok saçma biliyorum ama kitapta Grenouille isminin nasıl okunduğunu çözemedim bir türlü.”Grenouille’un” diyor ama nasıl okursam okuyayım o ‘un’ ekine uyan bir okunuş şekli bulamadım ve çıldırdım.
KokuPatrick Süskind · Can Yayınları · 201822bin okunma
Öncelikle bu kitabın çok güzel bir cinayet romanı olduğunu düşünüyorum.Sonunda beni o kadar da şaşırtmasa da ustaca kurgulanmış olduğunu düşünüyorum ama Agatha Cristie romanlarının eline su dökemez:)
Kitap 4 tane karakterimizin ağzından anlatılıyor yani olaya 4 farklı kişinin gözünden bakabiliyorsunuz.Kitabın bu yönünü çok sevdim.
Konusu;Spoiler YOK
Simon adında dışlanan bir karakterimizin Dedikodu Kazanı adında bir uygulaması var.Bu uygulamada okuldaki kişilerin sırlarını ortaya çıkardığı için bir çok kişinin hayatını altüst etmiş ve haliyle de ondan nefret etmelerine yol açmıştır.Bir gün 5 öğrenci çantalarında telefon bulunduğu için cezaya kalır ve o ceza odasında bir cinayet işlenir.Cezaya kalan Bronwyn,Addy,Nate,Cooper ve Simon arasından Simon ölür.Şüpheliler ise bu odada bulunan diğer 4 öğrencidir.
Kitap çok gizemli ve sürükleyiciydi.Okudukça yeni sırlar keşfediyorsunuz...
Serinin ikinci kitabı olan Scarlet,ilk başlarda beni çok sarmasa da aksiyon artınca sevmeye başladım.Açıkçası birinci kitabın sonu öyle bitmeseydi seriye devam etmeyecektim.
Kitapta Kai’ye çok sinir oldum.Bir de imparator olacak...Oraları geçersek en çok Cinder bölümlerini sevdim.
Kitabın sonlarına doğru Scarlet’tan nefret ettim desem yeridir.Cinder ile o şekilde konuşması -hele de bir şey bilmeden- çok sinirime dokundu.Ayrıca (BURASI SPOİLER OLABİLİR) babaannesi ile konuşurken söylediği sözlerden sonra (Cinder’ı çok seven biri olarak) Scarlet gözümden düştü.(Söylediği söz(yaklaşık olarak):”Aptal bir prenses umrumda değil.”)
Ama Cinder kitabı bana sevdirdi diyebilirim.Genelde böyle serilerde -her kitapta başka bir karakterin anlatıldığı serilerde- her zaman ilk kitaptaki karakteri daha çok severim.
Bu arada kırmızı başlıklı kızdan saf olup kurda inandığı için her zaman nefret etmişimdir.Belkide Scarlet’tan da nefret etmem yazarın bir başarısıdır.
Bu kitabı okuyan çoğu kişi kitabın şimdiki zamanda yazılmasından rahatsız olmuş.Bende ilk başta çok rahatsız oldum ama biraz okuyunca gerçekten alışıyorsunuz.Çok güzel bir aşk hikayesi.Bu seriyi (Anna,Lola,Isla) çok seviyorum.
____________________
Güzel bir aşk hikayesi.Konusuna geçersek;Tess adında bir kız var ve ailesi fakir.Bir gün ailelerinin eski,soylu bir aileden geldiğini öğreniyorlar ve Tess’in hayatı değişmeye başlıyor.
Yazarı gerçekten çok seviyorum.O kadar güzel ve samimi bir anlatımı vardı ki o kitapta...Bütün kitapta sadece 1 günü anlatıyor.Hatta kitapta sadece adamın 1 gün boyunca 1 balığı tutmaya çalışmasını anlatıyor.Böyle söyleyince komik geliyor ama gerçekten çok güzel bir kitaptı.Okumanızı gerçekten öneririm.
Bir genç kızın gizli defteri serisinin birinci kitabı.Bu kitapta Serra adında bir kızın günlüğünü okuyoruz.Yani yaşadığı olayları,duygularını,arkadaşlarını,ailesini,okulunu herşeyini okuyoruz.Çok eğlenceli.Serinin diğer kitaplarını da okudukça Serra ile birlikte büyüyoruz.
Çok güzel,çocuklara göre bir fantastik seri.Maceralar bitmiyor.Karakterleri,özellikle profesörü çok sevdim.Serinin ilk kitabında gerçekler açığa çıkıyor ve baş karakterimiz içinde bir ejder ruhunun olduğunu öğreniyor.Bunu kabullenmesi pek kolay olmuyor.Onu büyük görevler ve sorumluluklar bekliyor.
Thuban’ın MirasıLicia Troisi · Doğan Egmont Yayınları · 2010149 okunma
Bir Harry Potter kitabı olarak kitabı beğenmemek imkansız.Çünkü seneler sonra tekrar Harry,Ron ve Hermonie’yi okuyorsunuz.Kitap bir tiyatro metni ve genel olarak zaman yolculuğu ile ilgili.İlk başlarda bu zaman yolculukları aklımı karıştırsa da alışmaya başladım.Tavsiye ederim.
İkinci kitap yine birinci kitap gibi çok klişeydi.Gereksiz uzundu açıkçası okurken çok sıkıldım.Arada bir araya bir sorun veya macera giriyor,iki sayfa sonra bitiyor.Buna çok sinir oldum.
