Halenur Kızılyer

Çocuk bana ağlayabilseydiniz anlayabilirdiniz dedi, ağladıkça anladım...
Sayfa 163Kitabı okudu
Reklam
Ne duruyorsunuz? Sökün sahte su borularını, ev ev merhamet şebekesi kurun! Tepelerinizdeki çatılarda yıkın, göklerle temasa geçin! O zaman göreceksiniz ki acı su borularından kendi kendisine tatlı akacak ve başlar üstünde güneşe yol veren kubbeler yükselecek...
Sayfa 160Kitabı okudu
Çocukların kopuk, tıkanık damarlarını, tek tek, kökteki ana kan damarına,şah damarına bağla!.. Onların pıhtılaşmaya, kömürleşmeye bırakılmış kalplerini, pırıl pırıl elmas yüreklerle değiştir! En eski kökten, en yeni meyve nasıl devşirilmiş görsünler! Ölülere canlı kalp nasıl dikilirmiş anlasınlar...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsan, bir gezgin, başıboş, avare olarak hoşlanabilir bunlardan ama bize göre değil. Bizim için her şey çabuk trajikleiiyor. İğreti şeylere tutunuyoruz. Üstelik tutunduğumuz her şey bir an sonra elimizin altından kaymaya başlıyor. Daha ısınmamıştık bile, daha alışmamıştık bile ona. Böyleyken kayıp gidiyor. Tutunduğumuz şeyin iğretiliğinden çok, kendimize ait bir özellikten geliyor bu.
Seni saklayacağım inan Yazdıklarımda, çizdiklerimde, şarkılarımda, sözlerimde. Sen kalacaksın kimse bilmeyecek ve kimseler görmeyecek seni, yaşayacaksın gözlerimde. Sen göreceksin, duyacaksın parıldayan bir sevi sıcaklığı, uyuyacak, uyanacaksın. Bakacaksın, benzemiyor gelen günler geçenlere, dalacaksın. Bir seviyi anlamak bir yaşam harcamaktır, harcayacaksın. Seni yaşayacağım anlatılmaz, yaşayacağım gözlerimde; gözlerimde saklayacağım. Bir gün tam anlatmaya... Bakacaksın, gözlerimi kapayacağım... Anlayacaksın.
Reklam