"Tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor."
(Syf 259)
Tehlikeli Oyunlar kitabında; yaşadığı hayata tutunamayan, kendini arayan, kendi içinde kendiyle iç savaş veren bir karakter Hikmet. Hikmet karakteri kendi içimizde yaşadığımız savaşın dile getirilmiş hali aslında.
Hikmet karakterinin en sevdiğim tarafı, insanların onu anlamadığını düşünürken kendi içinde onun da insanları anlamadığını kabullenmesi...
Tutunamayanlar kitabında "Kollarımı açıp bütün insanlığı kucaklıyorum. Papatyalar gibi sizi koparıp göğsümde tutmak istiyorum..." diyen Oğuz Atay'dan Tehlikeli Oyunlar kitabında "Bütün insanlığı kucaklamak isterken, neredeyse bu dünyanın altında eziliyordu" diyen Oğuz Atay'a... insanlardan umudunu kesmişti ve en zor vazgeçişti.
Hikmet'in yol göstericisi Albayla konuşmaları terapi gibi geldi. Albay karakterini okurken gerçek ve hayal arasında buldum kendimi. Hayata tutunmak isteyip de tutunamayan kişilere gelsin bu kitap...