Jack London'ın yarı otobiyografik eseri. 1900'lerdeki Amerikan toplumunu, kapitalist sistemin dayattığı çalışma koşullarını, gelir eşitsizliğini, sınıf farklılıklarını ve burjuva ahlakını eleştirir.
Varoşun içinde yetişmiş, çocukluğundan itibaren ağır şartlarda çalışmak zorunda kalmış Martin bir burjuva kızına aşık olur. Onunla yakınlaşabilmek için edebiyat, felsefe, sanat ve hatta geometri öğrenmeye başlar. Çok geçmeden yazarlığa da soyunur ve ünlenir, böylece burjuva bilgeliği ve ahlakının dev bir balon olduğunu fark eder.
"Eserler tamamlanmıştı... O zaman beni aç bırakan, evini yasak eden ve düzenli bir işe girmiyorum diye lanetleyen siz, şimdi karnımı doyuruyorsunuz. Halbuki eserlerimin hepsi o zaman yazıldı. Şimdi sizin aklınızda, benimse ağzımda evirip çevirdiğim ama hiçbirimizin asla dile getirmediği bu düşünceler yerine ne söylesem saygıyla dikkat kesiliyorsunuz. Ağzımı açıp gözümü yumsam, suratınıza karşı topunuz çürümüşsünüz; içiniz yolsuzlukla, hırsızlıkla, rüşvetle dolu diye konuşsam öfkeden kurdurmak yerine kem küm edip "İsabet buyurdunuz." dersiniz. Neden? Çünkü ünlüyüm. Çok param var. Martin Eden olduğum, iyi biri olduğum ve salak sayılmayacak biri olduğum için değil."