Irazca
@Iraz_
Öğrenci
İstanbul Üniversitesi
İzmir
269 okur puanı
Mart 2019 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Mevsimlerin hapishanesinde
Uzun demir parmaklıklar vardır,
İsteklerin hapishanesinde
O, saçlarının örgüsünü çözer.
Bahçelerin hapishanesinde
Bütün çiçekler sahipsiz,
Bulutların hapishanesinde
Beyaz adalar yüzer.
Gecelerin hapishanesinde
Bu şiirin sahibi tek başına,
Umutların hapishanesinde
İn cin yok.
Ben niçin tutsağım yeryüzünde
Ben niçin, bilmek isterim?
Ayaklarım var yürümek isterim,
Dişlerim var gülmek isterim,
Gözlerim var görmek isterim.
Yurdumuzun göklerinde mi yerin
Hey Tanrı bilmek isterim?
Sayfa 65
Sen ölüm kalelerinin kapılarını parçalayan o keskin sesli yel değil misin?
Gerçek, ölemeyecek kadar yorgunuz biz; uyanığız daha, yaşayıp gidiyoruz, --mezarlarda.
Sayfa 152
Okur Takip Önerileri
Hişt hişt
– Ben de duyarım bir ses, amma bulamam nereden gelir?
Nereden gelirse gelsin dağlardan, kuşlardan, denizden, insandan, ottan, böcekten, çiçekten. Gelsin de nereden gelirse gelsin! Bir hişt sesi gelmedi mi fena. Geldikten sonra yaşasın çiçekler, böcekler, insanoğulları.
Hayat söz konusuysa ben bir şairim. Çünkü hayatın kendisi şiirdir. Ve insanlar kolayca çirkinleştiriyorlar onu.
O düşünceyi sanatın hizmetine dahil etmeyi ve sanatı güzelliğin elçisi yapmayı tercih etti. Leonardo dünyayı olduğu gibi değil kendisi gibi gördü.
Oysa tek şey iyi gelebilirdi ona. Tekrardan kartopu oynamak..
..kadın ölmüş kabul edemiyordu bir türlü. Bu kadın yirmi sene sonra bu andaki gezintide mevcut olduğu gibi yine mevcut olacaktı. Binealeyh o Ali yaşadıkça yaşayan bir mahluktu. Fakat hiçbir zaman halin içinde yoktu. Maziyle beraber doğuyordu.
Sahici olmak her şeyini bir saat gibi kurmak demekti. Kış böyle kurulmuş bir çalar saat gibi onları bekler yaza tam vaktinde uyandırırdı.
Mood
Eskiden dalından yeni koparılmış salatalık gibi taptazeydiniz. Bakın, evde otura otura neye döndünüz!