“İtoğluitler sizi!” diye bağırmayı da ihmal etmezdi.
Sonra hiddetle rakibine döner,
“Sen! Bir de hemşerim
olacaksın! Hiç utanmıyorsun. Zarların karşısında kendini rezil
ediyorsun, onlara yalvarıyorsun. Senin yerine ben
utanıyorum. İçine tüküreyim o itoğluitlerin.” derdi.
Eh, tabii ki kimse Hosrov dayımla ikinci kez tavla
oynamaya kalkışmazdı.