“Bir Mısırlı ölmek için doğar ve yeniden doğmak için ölür” Kitabın giriş sayfasında yer alan bu etkileyici cümle Kitabın özetidir desek yerindedir. Antik Mısır uygarlığında Tanrı, Öte Dünya ve Din hakkında bilgiler veren eser, kapsamlı bir çalışma olmuş.
Kitap Şuuru- (14.) 1000kitap.com sitesi Hediye Kitap Kampanyası'na Davet.
5 Kitap ikram ediyoruz.
Kitap Şuuru sayfası olarak her hafta şartlarımızı yerine getirme vaadinde bulunan takipçilerimize kitap hediye ediyoruz. Bu hafta birbirinden farklı, birer adet olmak üzere toplam 5 kitabı müdavim ve takipçilerimize hediye edeceğiz. Sonuçları 16
Dünyaca ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatovun en önemli eserlerinden birisi Toprak Anadır. Az sayfayla çok şey anlatan yazar, adeta okuru büyüler. İkinci Dünya Savaşı yıllarının acısını, hüznünü, umudunu, aşkını, ihaneti çok güzel işler.
Aytmatov, Tolgonay Ananın bünyesinde savaş yıllarını adeta ilmek ilmek işler.
Bir Kırgız köyünde erkekler birer birer cepheye çağırılmıştır. Geride kalan kadınlar ise hayata kalma mücadelesi verir. Savaş nedeniyle ocağına ateş düşen kadınlar, o kadar duygu yüklü işlenir ki kendinizi sayfalar arasında hissedersiniz.
Özellikle Aytmatov’u okurken kendimi kitaba adapte ederim. Sayfalar arasına girer oralarda gezinirim. Üniversiteyi Kırgızistanda okumam nedeniyle mekanlara, dile, steplere, çevreye aşinayım.
İkinci Dünya Savaşı yıllarının sefaletini yaşamış biri olarak yazan Cengiz Aytmatov, babası savaş öncesinde ölmüştür, Toprak Ana gibi ince bir kitapta savaşın insanlardan götürdüklerini duru ve etkileyici şekilde anlatmıştır. Savaşınacı verici, sarsıcı gerçeklerini yalın bir şekilde anlatmış.
Kırgızistanda okuyan biri olarak kendisiyle tanışamamak, etkileşimde bulunamamak benim için çok üzücü oldu.
Son olarak şüphesiz bütün kitapları çok güzel ama Gün Olur Asra Bedel, ayrı bir güzel o kitabı da kesinlikle okumalısınız.
#kitapsuuruinsanlıksuurudur #kitapsuuru
İlk ciltten 220 civarı sayfa okudum. Kendimi tam olarak veremedim çünkü okumayı sürdüremedim. Fethi Naci'nin bir sözü vardır. "Karpuzu kestin baktın kabak çıktı. O zaman yeme!"
Marcel Proustun bu ölümsüz eseri için bunu söylemek kesinlikle yanlış bir düşünce olurdu. Muhtemelen okunulan zamanın değişmesi gerekiyor. O yüzden rafa kaldırdım başka bir zamanda okumak üzere
Karartma Geceleri , İstanbul'un İkinci Dünya Savaşı zamanını ele almaktadır. Kentte baskın tehlikesine karşı geceler karartılmaktadır.
Şehirde sağcı solcu davaları ve sıkıyönetim de baş göstermektedir. Karartma Geceleri romanının ana kahramanı olan Mustafa Ural, böyle bir dönemde yazdığı kitaplardan dolayı tutuklanan bir aydın olarak ele alınır.
Biyografik özellikler taşıyan Rıfat Ilgaz'ın bu romanında bir aydın kişinin fikirlerinden dolayı düştüğü sıkıntılı durumlar ve savaş dönemi İstanbul'unun siyasi, ekonomik ortamı çarpıcı bir şekilde sunulmaktadır. Yalın ve akıcı bir dil kullanılmıştır.
Rıfat Ilgaz, eser boyunca 1940’lı yılların ilk yarısında Türkiye’deki koşulları, siyasi atmosferi ve kendisiyle benzer politik görüşler taşıyan sanatçıların çektiği sıkıntıları anlatmaya çalışır.
Mitat Enç'in Uzun Çarşının Uluları adlı kitabı, sıcak ve samimi bir dilde ilerlemektedir. Yalın bir dili olan kitabı herkes rahatlıkla okuyabilir. 22 hikaye bulunmakta içinde. Fakat bu 22 hikayenin her biri konu itibariyle biraz kurgulanıp genişletilse roman oluşturacak hikayeler. Her biri ayrı bir film konusu. Çoğu h ikayede gaziantep savunmasına değinilmiş.
Gaziantepte gerçekten bir uzun çarşı var mı bilmiyorum ama eğer varsa gidip görmek isterim. Çarşıdaki herkesin penceresinden bir hikaye yer almakta.
Aktar musa efendi ve bodur en sevdiğim hikayelerden.
Mitat Enç aynı zamanda bu hikayelerle Türkiyenin son yüzyılına bir bakış açısı sunmuştur. Sosyal hayat ve din teması üzerine irdelemeleri dikkat çekici.
Hikayeler klasik hikaye formunda tanzim edilmiştir.
Fiziksel ve ruhsal betimlemeler olağanüstü bir güzelliktedir. Adeta bir ressam titizliği hissedilmektedir.
Kitapla ilgili tek eleştirim yöreye ait bazı kelimeler dipnot olarak verilmeliydi.
Kahraman bakış açısıyla yazılmış yalın ve samimi bir kitap. Sıkmayan, yormayan sade bir anlatım var.
Hakkında fazla detay verip heyecanınızı öldürmek istemiyorum ama kitap polisiye denemeyecek bir kurgu üzerine oturtulmuş. Bu kitabın psikanalizme yaslanması gerekirdi. Konu olarak psikanalizm var ama yeterli işlenmemiş oysa muhteşem noktalar vardı.
Cinayetin failinin veriliş şekli çok acemice olmuş.
Kitap Şuuru- (9.) 1000kitap.com sitesi Hediye Kitap Kampanyası'na Davet.
5 Kitap ikram ediyoruz.
Kitap Şuuru sayfası olarak her hafta şartlarımızı yerine getirme vaadinde bulunan takipçilerimize kitap hediye ediyoruz. Bu hafta birbirinden farklı, birer adet olmak üzere toplam 5 kitabı müdavim ve takipçilerimize hediye edeceğiz. Sonuçları 11
İlber hocanın bu eseri bir kişisel gelişim kitabı değildir. Toplumsal değişim kitabıdır.
Eğitimden sağlık, turizmden müzik üzerine belli başlı ana konularda hocanın engin tecrübelerini, tavsiyelerini ele almış.
Giriş kısmında hayatı 4e ayırır. En hoşuma giden bölümdü. Hayata geç başlamışız.
Eğitim kısmında, hoca eğitim sistemimizin çok güzel bir portresini çizmiş. ABD’ye gidip bir iki sene kalan sonra Türkiyeye gelip ‘yaratıcılık’ terennümleriyle eğitim sist. Nasıl bozduklarını güzelce anlatmış. Eğitimin ana faktörü öğretmendir. Öğretmenlerin kendine gelmesini, yol göstermesini, lider olmasını istemektedir. Bunun yolunun da öğretmene gereken değerin tekrar verilmesiyle olacağını söyler hoca.
Okuduğum kadarıyla hocanın gözünde İtalya’nın yeri ayrı. Çok seviyor.
Sohbet havası tadında ilerliyor. Okurken sanki ilber hoca ile sohbet ediyormuş gibi bir his uyanıyor içinizde @KİtapSuuru
Bazı kitaplar vardır okurken bitmesini istemediğiniz. Ölü Ozanlar Derneği o tipte bir kitap. Muhteşem bir anlatım çok güzel bir dili var. Olaylar durağan verilmemiş. Akıcı bir şekilde verilmiş.
Peter Weir tarafından beyazperdeye de aktarılmıştır. Edebi eserlerin beyazperdeye aktarılmasına karşıyım ama araştırmalarıma göre başarılı bir şekilde aktarılmış.
Müdür Nolan'ın Welton akademisindeki açılış konuşmasıyla başlıyor kitabımız. Edebiyat Keating'in okula vedasıyla bitiyor.
Konular hakkında pek fazla detaya girmek istemiyorum. Heyecanınız diri kalsın.
Özellikle öğretmenlerin kesinlikle okuması gereken bir kitap.
'Carpe Diem' felsefesi üzerine çok güzel durulmuş. "Hayatın iliğini emmek demek. Kemiği boğazına kaçırmak değildir" diye de devam etmiştir.
Petrov, Snelmanın bünyesinde Finlandiya'nın yükselişini anlatır. Fin halkının mucivezi ilerleyişine gıpta etmemek elde değil.
Eser özellikle Bulgaristan ve Türkiyede yoğun ilgi görmüştür.
Kitabın 132. sf "Slavlar..... Türk zorbalarının köleliğini yaptıkları uzun yılar...." diye devam eder. Türkler slavları köle olarak görmediler. Slavlar tarihlerinde görmediği özgürlüğü Türkler zamanında gördü.
Eserde çelişkili bir çok nokta bukunmakta. Petrov, olmayan kişi ve olayları kurgu içine dahil etmiş. Örneğin: Yumurta kralı gulbe, tatlı kralı Jarvien, alman yazar olayları. Bu ve buna benzer bazı olaylar kayıtlı tarihte olmadığı halde yaşanmış gibi verilmiş.
Eksiklerine rağmen güzel ve okunması gereken bir kitap
Tavsiye ederim,
Kitap Şuuru
Kaldı ki Atatürk tavsiye etmiş fazla söze gerek yok.
Okuyun efendiler.
Zafer saraç- Seyahat diyen kitaplar
Seyahatname, Türk kültür tarihi, edebi tarihi ve coğrafi tarihimiz için önemli kaynaklar arasındadır.
Zafer beyin post yayınevinden çıkan Seyahat Diyen Kitaplar adlı eseri, Türk kültür tarihini yakından ilgilendiren yirmi beş tane seyahatnamenin derlenmesi sonucu oluşmuş bir eser.
Doç. Dr. Hasip Saygılı’nın sunuş bölümü ile daha özel bir içeriğe ulaşmış.
İbn-i Fadlan Seyahatnamsi ve Marco Polo Seyehatnamesi, okurken özellikle beğendiğim kısımlardı. Tüm eserlerin eksikleri olduğu gibi bu eserin de eksiği vardı: İbn-i Batutaya yer vermemesi biraz hayal kırıklığı yarattı. Minyatür ve gravürlerle desteklense daha da güzel olurdu diyebilirim.
Unutulmamalı ki seyahatnameler, araştırmacıya zengin bir malzeme ve yeni bir bakış açısı kazandırdığı ölçüde yanıltıcı da olabilir. Eğer ki seyahatname yazarı, eserini yazarken objektif verilerle değil de kendi fikri görüşünü işler, tarih konusunda yanıltıcı davranırsa öğrenilen bilgiler de yanıltıcı olur. Bu kısımda ise seyahatnameleri farklı seyahatname ve kaynaklarla teyit ederek işlemek gerekir. Zafer Saraç bey değerlendirme yazılarıyla yorumlarıyla zengin ve akıcı Türkçesiyle yalın ve sade bir şekilde okuyucuya sunmuştur. #kitapşuuru #kitap suuru #oğuzhansaygılı
Nuri pakdil hocanın güzel bir kitabı. Vurucu sözler var: Konuşma tarzında, manifesto niteliğinde.
Pakdil hocanın otelde geçen anılarından derleme,
Dili ağır,
İki nokta sıklıkla kullanılmış,
SimsiyahNuri Pakdil · Edebiyat Dergisi Yayınları · 201196 okunma