Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Recep Sezer

Çok istiyorsan söyleyeyim,doğmayı becermişim ölmeyi mi beceremeyeceğim? Herkes öldü genç yargıç bir ben mi ölemeyeceğim?
Sayfa 275Kitabı okudu
Reklam
Ölümsüzlük mü? Beş para etmez gözümde. Biz, güzel güzel ölümlü kalalım daha iyi.
Sayfa 114Kitabı okudu
Sevgiden yoksun okumalar, saygıya yer vermeyen bilmeler, kalbi dışlayan eğitim akla karşı işlenebilecek en korkunç cinayetlerden biridir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tüm kök salmaları, birbirine geçip dolanmalarıyla bir insanın yaşamı başından sonuna kadar kayda geçirilseydi , ortaya bir destan çıkar ve bütün dünya tarihi kadar zengin bir destan olurdu bu.
Batılı yazarlar bir ülkenin askeri askeri ve siyasi koşullarını o ülke hakkında hüküm vermek için en önemli deliller arasında sayarlardı. Bu yüzden Osmanlı İmparatorluğu büyük bir güç iken onun muhteşem sarayını ve 'büyük ve kudretli' imparatorluğun askeri gücünü görmek için imparatorluğu ziyaret ederlerdi. On altıncı ve on yedinci yüzyıllarda padişaha gelen Avrupalı elçiler onun elini öperlerdi...On dokuzuncu yüzyılda roller değiştiğinde eski ürkütücü imparatorluk artık 'Avrupa'nın Hasta Adamı' konumuna düşmüştü. Bundan sonra, idealize edilmiş simgeler soluklaştı ve yerini daha belirsizlere bıraktı.
Reklam
Eğer bir Müslüman bir diğer Müslümanı öldürdüyse bu çok iyi birşeydi.Bir Hristiyan diğer bir Hristiyanı öldürmesi durumunda ise en tercihe şayan olan bundan hiç bahsetmemekti, çünkü Avrupa'daki insanlar bunu anlayamazdı. Eğer bir Hristiyan bir Müslümanı öldürürse bu kutsal ve haklı bir davranış olurdu. Bir Müslümanın bir Hristiyanı öldürmesi durumunda ise bu zulümdü ve bütün gazetelere telgrafla bildirilmesi gerekmekteydi.
Yüzyıllar boyunca Avrupalılar kendilerini medeni olarak tanımlamak için 'medeni' toplumlarla îlkel','barbar' ve 'yabani' toplumlar arasında ayrım yapıyorlardı. Bunun için kendi karşıtlarına ,'öteki'ne ihtiyaçları vardı ve Balkan halkları da bu amaca mükemmel hizmet etmekteydi.
Başlangıcımızla bitişimiz arasındaki şaşılası fark; terekesinden irice taneli bir tesbih, bir sarık bezi, bir at zırhı bir davul kasnağı, bir tuzluk,bir kaşıklık bir çift çizme ile iki de koyun sürüsü çıkan Gazi Osmanlı Beyi ile altın telli elbiseler giymeye başlayan padişah aradındaki fark kadar ağırdı.
Sayfa 103Kitabı okudu
Kendi içinde liberal,çoğulcu ve demokrat bir dünya hayal ettiğini söyleyen Batı,batılı olmayan toplumlara karşı gayr-ı medeni ve barbarca davranmaktan çekinmez. Tersine bunu onların iyiliği için yaptığını söyler.
Şu dünyada üç beş günlük ömrün var Nedir bu dükkanlar , bu konaklar? Ev mi dayanır bu sel yatağına? Bu rüzgârlı yerde mum mu yanar? Ömer Hayyam
Reklam
İyi bir eğitim sebep değil sonuçtur. Bu sonuca yani iyi bir eğitime toplumla ilgili başka boyutlar üzerinde durularak ulaşmak mümkündür. Bunun için öncelikle din, dil, sanat ve kültür üzerinde durmak gerekir. Bu hususlarda iyi temeller atılırsa iyi bir eğitim kendiliğinden ortaya çıkar.
Sayfa 288Kitabı okudu
Elimde olsaydı on dört on beş yıl süren öğrenim süresini kısaltırdım. Unutulmak zorunda olan bilgileri öğretmezdim. İleride daha iyi daha sağlam olarak öğrenilmesi mümkün olan şeyleri daha erken öğretmezdim.
Bizde fikrin maddi karı hiç, manevi zevki yüzde bir, belası yüzde doksan dokuzdur.
Müsrifse, ruhunu, parça parça eşyayla birlikte saçıp savurmuştur. Allah'ın verdiği nimetin kıymetini bilmemiştir. Onun kendisine verilen emanet olduğunu , rastgele, ya da nefsini ve keyfini okşamak için değil yerli yerince, Tanrı rızası için ve layık olduğu hizmete sarf edilmesi gerektiğini düşünmemiştir, ya da öğrenmemiştir
Sayfa 130Kitabı okudu
Cimri, haşa Tanrı'yı kendisi gibi cimri sanır da onca verilen nimeti görmeyerek, sanki bir daha kendisine bir şey verilmeyecekmişçesine elindekine yapışıp kalır. Eşyayı ruhunun yerine kor. Eşyaya satmıştır ruhunu cimri. Eşyanın satın aldığı ruhtur o. Eşya esiridir yani.
Sayfa 130Kitabı okudu
Bu dünyanın temiz bir ad yazılacak bir levha olmaktan öte bir anlamı olmadığını,dünya kirini ancak masumluk ve samimiliğin arıtacağını belletmek... İnsanın insana tapmamasını sağlamak... İnsanın asıl görevinin öldürmek değil diriltmek olduğunu açık seçik bir şekilde ilkeleştirmek... Diriliş insanının programı ana çizgileriyle budur bence.
Sayfa 112Kitabı okudu
Reklam
Tarihin farkında olmak demek,mahkumu olmak demek değildir.
Ruhumuzun sanatkarı, hayatımızın nazımı olan muallimin aramızdaki yerinin yüksekliğini vazifesinin geniş , ruhi mesuliyetinin pek ağır olduğunu maalesef gençlere değil bugün muallimlere hatırlatmak lüzumunu duyuyoruz.
Sanayi devriminden sonra batı dünyası geçmişte yapılmış her güzel şeyi kendi atalarına bağlama gibi bir hastalığa kapıldı maalesef.
Sayfa 478Kitabı okudu
Bugünkü mektep,bir sürü bilgileri gayesiz, hedefsiz bir şaşkınlıkla genç dimağların rastgele bir köşesine tıkmak isteyen bir hafıza cihazından ibarettir....Bugünkü mektep hayata dikkat etmesini bilen iyi bir müşahid, bir münekkit, bir muztarip bile yetiştiremiyor
Alim ve mütefekkir ise ancak kendine lazım olan kendini işleyen şeyleri bilir, pek çok şeyleri bilmekle öğünen hafıza hamalları, hayatta hiçbir baltaya sap olmayanlar ,hiçbir işe yaramayanlardır.
Sayfa 56 - undefinedKitabı okudu
Türkiye’de uzun müddet iktidar olan devlet ya da hükümet başkanlarının sol kulağına mevcut küresel elitler,sağ kulağına ise tarih fısıldar.
Sayfa 141Kitabı okudu
Reklam
Kuran’ın Allah’tan emanet diye getirdiği kalp ile yükseltilen insan batılı sosyoloji mektebinin gözünde sürü seviyesine indi;modern Amerika’nı n hayat anlayışı içinde eşyadan farksız hale geldi. Anadolu’nun okuyan çocukları da sırasile bu görüşleri taklit ettiler. Onun köylerinde insanlığı tanınmamış sürü halinde insanlar yaşatılırken şehirlerinde eşyaya pek benzeyen ve hem de XX. asrın lüks eşyalarına esir olan insanlar barınıyor.
Bazen bozgunla biten bir harbin yıkamadığı ruhları,Zafer uyuşturuyor ve bir nesli kendinden geçirtebiliyor.
Hakikat şu ki,millet bünyesinde inkılaplar mektepte başlar ve her milletin kendine özel bir mektebi vardır. Milli mektep zihniyet ve örflerile, metodları ve müfredatile ,terbiye prensipleri ve psikolojik temellerile hatta binasının yapı tarziyle kendini başka milletlerinkinden ayırır.
Sayfa 14 - undefinedKitabı okudu
Unutmayın ki Amerika hakimiyet fikrini ekonomiden,askeri güçten ve siyasi gelişmelerden ziyade insanlığın algısını yöneterek sürdürdürmeyi tercih eder. Bu algı Batı'nın Doğu'ya üstün olduğuna herkesi inandırmakla başlar. Böyle inandırmalıyız ki Doğu'nun zenginliklerinden yeterince faydalanabilelim ama Doğu'nun yeniden dirilişine fırsat vermeyelim. Doğu'da terör olmalı ki biz huzura, Doğu'da sefalet olmalı ki biz zenginliğe erişelim.
“Her devrimin savaşçıları, düşünürleri ve fırsatçıları vardır” diyordu bir Gazzeli. “Bizim savaşçılarımız öldürüldü,düşünürlerimiz infaz edildi ve bize sadece fırsatçılarımız kaldı.
Sayfa 323 - undefinedKitabı okudu