Otobüs hemen ikiye bölünmüştü. Kravatlı beyefendiler, kravatsız esnaf... Kravatlı beyefendiler göre, kravatsızlar elbette uluorta fikir beyan etmemeliydiler. İçlerinden daha da ileri gidenler, ortalıktaki betin bereketin kaçıp kaybolmasına bu saygısızlığın sebep olduğunu ileri sürdüler. Kravatsız esnafa gelince... Onlar da bıkmışlardı bu kravatlı beyefendilerden. Devlet, hükümet memurları, mecliste mebuslar, bütün gazeteciler kravatlıydılar. Hepside birer küçücük dağları kendileri yaratmış gibi bir çalım. Ancak birbirlerinin anlayabileceği dille konuşurlar, memleket memleket, vatan vatan diye patırdatsalar da sonunda kabağı fakir fukaranın yani kravatsızların başında patlatırlardı.