O kadar akıcı ve çarpıcı bir dile sahip ki, zaten kısaydı hemen bitti.
Kitabın gerçekliklerle bağı öyle güçlü ki, okuyan kişi kendini sorgulama durumuna geçiyor.
Kitaptan hem geçmişe hem de günümüze ilişkin farklı çıkarımlar yapmak ve benzerlikler görmek kaçınılmaz hale geliyor. Zaten okurken hangi hayvanın kişi olarak olmasa da statü ve zihniyet olarak neyi temsil ettiğini rahatlıkla anlıyorsunuz.
Aşırı bir nefretle ve domuzların telkinleriyle düşman belledikleri insanlara odaklanırken, etraflarında olup bitenleri göremiyor ve neticesinde hüsrana uğruyorlar.
Aslında yazar bütün diktatörlükleri, baskıcı yönetimleri eleştirmiş kitapta...
"Bütün hayvanlar eşittir" ile başlayan bir başkaldırının "Bütün hayvanlar eşittir ancak bazı hayvanlar daha eşittir" noktasına ulaşması bazı şeyleri açıklıyor bence.
Bence okunması gereken kitaplardan. Belki dünya daha iyi bir yer olmayacak ancak yine de koyun olup, masal dinlemekten iyidir. Belki bu yüzdendir, alt başlığın "Bir Peri Masalı" olması ;)
Tavsiye ediyorum tabikiii. Keyifli okumalar...
