Bir huzursuzluk romanı derler Huzur’a.
Roman kahramanı Mümtaz’ın zihninden saniyede geçen onca düşünceler hepimizin günlük hayatta zihninden geçenlerden farksız değil.
Hepimiz varoluşumuzu sorgulamış, hayal kırıklıkları karşısında günlerce kendimizle iç muhasebemizi yapmışız hatta kendimizi suçlamışsızdır. Mümtaz’ın da hayattan bekledikleri ve hayatın ona sunduklarına baktığımızda bu sağlamayı yapamadığını görüyoruz.Hayatın denklemini çözmek kimine göre zor, kimine göre kolay.
Bazılarına göre çok kolay.
Mümtaz bunu zorlaştıranlardan. Huzur kendiniz dışında başka birinde aranacak bir mefhum değil, tamamen sizde, kendinizde gizli hazinede bulunacak bir cevher. Eğer zatınıza hoşça bakarsanız,alemin gözbebeği olduğunuzu görür, huzurda kalır, huzurlu olursunuz kimbilir.
Şeyh Galib’in meşhur beyitinin kitabın bir bölümünde yer alması bana bunu çağrıştırdı.
Hoşça bak zatına kim zübde-i ademsin sen
Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen