Ben bu hayatta en çok öğrenmeyi ve öğretmeyi sevdim..
Sonsuza kadar öğrenci olmaya aday bir öğretmen...
Kitap, çay , çiçek ve çocuk kalbi sever.
Küçük bir anı defteri... Kendime notlar . . .
Insanların çoğunun yaşamla bağını kaybettiğini ve bu şekilde üstünü örterek samimiyetsizce yaşadıklarını bizlere çok iyi ifade ediyor. Insanın duygularının nasıl davranışlarını yönlendirdiğini ve en çok da değersizlik duygusunun açtığı yaraları izlemiş gibi hissettim , okurken gözümde canlandı her anı.
Hepimizin hayatında bu değersizlik duygusu
- "Ben delilerin arasına karışmak istemiyorum."
+"Başka çaren yok. Buradaki herkes delidir. Ben deliyim. Sen delisin."
- "Benim deli olduğumu nereden biliyorsun?"
+"Deli olmalısın. Yoksa buraya gelmezdin."
Kalabalıklar içinde onlarca yıl yüzmüş ve bu kalabalıkların onu taşıyıp beslediğini asla anlamamıştı, ama şimdi bir balık gibi yalnızlık sahiline vurmuştu, çaresizlik ve şahlanmış acılar içinde çırpınıyordu.
Ezilmiş bir çiçekten yitip gitmiş baharının mis kokulu mucizesi nasıl anlaşılmazsa, Madame Prie' nin tarih olmuş yazgısının tutkulu çoşkusu da sezilmiyordu bu satırlardan.