Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde fakat her şeyden habersiz yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka türlü bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum olduğunu öğrettin.
Henüz kitabın kapağını açtığımda karşıma çıkan güzel cümle. :)
“Dertlenmemin sebebi, zamanımın kaybolacak olması, oysa benim zamana ihtiyacım var, bin kere fazla zamana, mümkünse tüm zamanlara ihtiyacım var, senin için, seni düşünmek için, sende nefes almak için.”
Karınları kurşun renkli bulutların Moskova göklerindeki hükümranlığı, pazar gecesi başlayan kar yağışıyla sona erdi. Görülemeyen elleriyle asık suratlı binalara, geniş caddelere, tarihi kiliselere, görkemli devrim anıtlarına dokunan kar; bu yaşlı kente genç kız tazeliği veren ak giysilerle örttü her yanı.
Eşsiz Doğu kültürü, muhteşem bir dil ve bu dille aktarılan kültür ve tarihin muazzam yansıması... Ömer’in hikayesi aşk, siyaset ve edebiyat üzerine gelişti ve o hikayenin tek kanıtının günümüze kadar bırakmış olduğu ve kitabın sonunda peşine düşülen el yazması ile devam etti. Kitap sık sık rubailer ile güzelleşiyor ve mümkün mertebede Ömer’in iç dünyasıyla bizi buluşturmaya çalışıyor. Sonraki tarihte ise bu iç dünyaya ulaşmaya çalışan bir gencin maceralarıyla bizi buluşturuyor. Eşşiz bir eser.
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 200162bin okunma
Yazarın birçok olaydan alıntılar yapması ve mevcut karakterler için farklı bölümlerde farklı isimler kullanması okumayı zorlaştırıyor fakat kitap bize o dönem dünyası hakkında önemli fikirler veriyor. Felsefeci ve hatip yönünün yanında Ksenephon general olarak da büyük bit başarı kazandığını bizlere bildirmiş oluyor. Gerek Ortadoğu gerek ise Anadolu ve Trakya bölgelerinin geçmiş kültürleri ve coğrafi durumu hakkında geniş bilgi veriyor. Yorucu ve bazı bölümler akıcılıktan uzak olsa da hoş ve okunması gereken bir eser.
AnabasisKsenophon · İş Bankası Kültür Yayınları · 2015900 okunma
Şiirleri o kadar başarılı değil bikaç tanesi dışında ki zaten Sabahattin Ali bu şiirleri yayınlamamıştır. Hikayeleri hep olduğu gibi çok güzel özellikle Çakıcı’nın ilk kurşunu hem doğru bildiği fikri savunmuş hem o dönem ki devletin eksikliğinden dem vurmuş hatta aşağılamış. Kitabın son kısmında yer alan son kısmı ise ayrı bir güzel Sabahattin o dönemde Kız lisesinde öğretmenlik yaparken ki gözlemlerine dayanarak toplumumuzdaki kızların ve kadınların durumunu anlatıyor. Milliyetçilik üzerine yazdığı yazılarda ise bu terim üzerinden çıkar sağlayanları çok iyi eleştiriyor. Yazılar bölümünün son kısmında ise o dönemki iktidarın yanlışlarını açıkça ve cesurca ortaya seriyor.
Okumaktan büyük zevk aldığım bir Sabahattin Ali eseri daha
Kitabın içinde yer alan yazmayı düşündüğü hikaye ve romanların ismini görmekte yüreğimi burktu açıkçası..
Bütün dostlarıma tavsiye ederim okumaktan keyif alacağınız bir kitap.
“Ben hayatta herkese karşı lakaydımdır... Bu bende sevmek hissinin mefkudiyetinden değil çok fazla oluşundandır. Ben sevdiklerimi köpek gibi severim yavrum... Zelilâne severim.”