Suç kavramı insanlık tarihi kadar eski, yaratılış mitlerinin ana teması olacak kadar güçlü bir duygudur. Muhatabı bazen Tanrı, bazen şeytan ,bazen de insanın bizatihi kendisidir. Şekli değişir duygusu değişmez.
hizmetkar sandalyelerinde dimdik ve vakur bir ifadeyle oturarak bu papazla birlikte orada kaldılar ; hizmetlerinin beklenen sonuydu bu. bir tanesi bir mobilyanın üstüne unutulan kaşığı fark etti; ayağa kalktı , odadaki düzen bozulmasın diye onu el çabukluğuyla cebine attı.
insanın ölmeye gözlerinden başladığına dair bir duygunun içimde kök saldığını Ahmet Haşim'in , Orhan Veli'nin ve Cahit Sıtkı'nın ölümlerinden sonra fark etmiştim... sanat bizi ölümün en iyi en rahat kabul edebileceğimiz çehreleriyle karşılaştırıyor. şurası muhakkak ki bir insanın hayatı bazen bir sanat eseri kadar güzel olabiliyor."