Bazı kitaplar vardır, okurken kendimizden bir parça buluruz. Hatta bazen daha da ileri gider: "Bu kadarı da olmaz, bu kitap beni anlatıyor!" deriz.
Hayatın bazı dönemlerinde öyle bir ruh haline bürünüyorum ki... İsmini veremediğim bir ruh haliydi, artık bir ismi oldu: OBLOMOVLUK.
Nazım Hikmet'i sever misiniz?
Hadi canım, nereden
Kitabı şuanda bitirdim ve kafamda ki düşüncelerimi tam olarak cümlelere dökemiyordum. O cümleleri incelemenizde bulmuş gibi hissediyorum. Bende de oblomovluk var son birkaç aydır, üstümden atmaya çalışıyordum. Sonumun oblomov gibi olmaması için bile çalışmak gerektiğini anladım. İncelemenizde sadece oblomov öyle de mutluydu kısmına takıldım çünkü ştoltz gibi bir dostu olmasa oblomov çok daha berbat bir halde olurdu bence. Oblomovun tek şansı etrafında ona değer veren, güvenilir insanların olmasıydı bence.
Önerin için teşekkürler. Oblomov kitabını aldım yanıma 15 gündür bakışıyoruz. Başlasam bir şeyler olur belki ama ilk sayfayı çevirebilecek gücü bulamıyorum kendimde. Neyse fazla uzatmayayım yorumlarda. Teşekkürler tekrardan.