Yaşamak derinliğine, bütün ayrıntılarıyla tanımak demektir. Tanımaksa sevmek,hiç olmazsa hoşgörü demektir. Yaşamak halk olmak, doğa olmak demektir.Bazıları biz yaşamıyor muyuz,diyecekler,.Kızmasınlar ama yaşamıyorlar. Diyecekler ki bizim de anamız babamız, bizim de çevremiz, bizim de arkadaşlarımız, bizim de suyumuz, denizimiz, bizimde sanatımız var, biz yaşamıyor muyuz? Gene de söylüyorum yaşamıyorlar. Sınırla yaşamak yaşamak değildir. Donuk yaşamak yaşamak değildir. Yaşamak halkın ve doğanın sonsuzluğunda yaşamaktır.
Benim için dünya bin çiçekli bir kültür bahçesidir.Bütün kültürler tarih boyunca birbirlerini beslemişler aşılamışlar,böylece dünyamız, zenginleşmiş, güzelleşmiş. Bir kültürün dünyadan yok olması, bir rengin, ayrı bir ışığın ayrı bir kaynağın dünyadan yok olmasıdır. Ben kültürümün yanında olduğum kadar, bu bin çiçekli kültür bahçesinin her çiçeğinin de yanındayım. Anadolu dünyayı güzel kültür çiçekleriyle,güzel ışıklarla doldurmuş bir çiçek mozaiği olmuştur her zaman. Bugün de öyle olsun istiyorum. Toprağımızın kültürü üstüne titremeliyiz. Bugün ki mozaik yine dünyaya güzel ışıklar salarak dünyamızı güzel çiçeklerle zenginleştire bilir. İşte ben bundan yanayım. Anlayan anlar anlamayanlara da Allah selamet versin. SONUNDA UTKU İNSANLIĞINDIR
Düşman bir çevrede ister istemez kitaplara kaçıyorum. Yani düşünceye ve edebiyata hür bir tercih sonunda yönelmiyorum. Yaşamak için kendime bir dünya inşa etmek zorundayım.
Bu Ülke
Cemil Meriç