Hüzünlenmeyen kişi aldırmaz kişidir.
Hiç bir şey yapamayan en azından hüzünlenmelidir;
çünkü hüzün insanı diri ve ayık tutar.
Elinden, dilinden bir şey gelmediğinde, hüzünlen;
çünkü hüzün, yüreğin kavrulmasıdır;
kavrulan yüreği Allah sever;
bu nedenle hüzün, duadır.
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden?
Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu.
Gözler ki birer parçasıdır sende İlahın,
Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın,
Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin;
Sen öldürüyorken de vururken de güzelsin!
Kabaran bir çarpıntı oluyor şehir.
Artık yırtarak açtığımız zarflarda
Ne kargış, ne infilak
Yalnız koynunda çaresiz, çıplak
İsyan işaretleri taşıyan
Bir ergen cesedi.
Sana durlanmış kelimeler getireceğim
pörsümüş bir dünyayı kahreden kelimeler
kelimeler, bazısı tüyden bazısı demir
seni çünkü dik tutacak bilirim
kabzenin, çekicin ve divitin
tutulduğu yerden parlayan şiir.
Zorlu bir kış geçirdim, seninki gibi neftî
acıktım, bitlendim, bir yerlerim sancıdı sökmedi ama hoyrat kuralları faşizmin
çünkü kalbim aşktan çatlayıp yarılırdı.
Her sabah çarpışarak çekilirdi karanlık alnacımdan acılar bile duymadım kof yürekler önünde
beynim her sabah devrimcinin beyniydi
ayaklarım donukladı gelgelelim
sağlığın yerinde mi?