Yazar Kemal Bilbasar'ın okuduğum ilk eseri bu oldu. Yazar cumhuriyetin kuruluş dönemindeki Anadolu insanın yaşamına yarattığı karekterle ayna tutmuş. Bu yaşamların bazıları bugün için özlemle aransa da genelde feodal düzenin hüküm sürdüğü yerlerde olduğu gibi Anadolu'da insanın insana yaptığı zulüm eserin ana teması. Dil dönemin izlerini taşıdığından biraz okuyucu için garip ve itici gelebilir. Fakat günümüzde konuşmalar da tartışmaya döndüğünde düzey hemen hemen hikayedeki o döneme benzer oluyor. Bence bu yönü ile de oldukça gerçekçi. Bu eserin ele aldığı en önemli konu yaşamı aktarırken içindeki kadın ve toplumdaki yerini gösteriyor. Kadının bir koyun gibi pazarlık konusu edilmesi ve bunun gündelik yaşamın bir parçası gibi olması bugünden baktığımızda ne kadar da ilkel görünüyor değil mi. Aslında çevremizde olup bitenler dikkatli baktığımızda sahne değişse de sorun değişmiyor.
