Havabel

İlişki bir savaştır, demişti annesi bir seferinde ve bunu söylerken oldukça yapıcıydı. Evliliği kavga değil, kayıtsızlık zehirler.
Akıllı insanlar, mutluluğun da sıhhat gibi olduğunu eski zamanlardan beri bilirlerdi: Elinizdeyken farkına va ramazsınız. Fakat yıllar geçtikçe, ah, anılar... Mazide kalmış mutluluğun anıları!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Ruhunuza hakim olun, onu arındırın, bütün suç içeren düşünceleri bertaraf edin. Sapkınların Tanrı'ya iyi hizmet edemeyeceğini unutmayın. O'nun iltifatlara ve hediyelere kanan zayıf fanilere benzemediğini bilin. O'nu sadece erdem hoşnut eder." İşte ahlakın ve bütün dinlerin özü budur.
Peki haklı ile haksızı hangi yaşta öğreniriz? İki kere ikinin dört ettiğini öğrendiğimiz yaşta.
Thales'ten tutun da üniversitelerimizdeki profesörlere, en hayalperest akıl yürütücülere ve onlardan intihal yapanlara kadar hiçbir filozof oturduğu sokağın terbiyesini dahi etki leyememiştir. Niçin? Çünkü insanlar metafiziğe göre değil, adetlere göre hareket eder.
Normal ebeveynler? Normal beyinler? Hiç sanmıyorum!
Sayfa 542Kitabı okudu
Albert Fish
Yaşamak için belli bir nedenim yok. Ölmek için belli bir nedenim yok. Bunlar benim için önemsiz. Tamamen haklı olduğumu düşünmüyorum.
Sayfa 192Kitabı okudu
Maraqlı da deyil)
Öylesine zayıf, öylesine sınırlı ve öylesine kısa ömürlü doğam için imkansız olan, başka gezegenler, başka canlı türleri için de imkansız mıdır? İstedikleri her şeyi düşünüp hisseden, bütün düşüncelerin efendisi üstün zekalar mevcut mudur? Hiç bilmiyorum. Ben sadece kendi zayıflığımı bili yorum; başkalarının gücü hakkında hiçbir fikrim yok.
İnsanların iyi ve kötü olmalarının dinle, inançla yok bir ilgisi. Bütün karışıklıklar din adamlarının başının altından çıkmış. Hep din savaşları. Haçlı Savaşları da keşişlerin başının altından çıkmış.
Bütün insanlar bu âlemde uykudadırlar, ancak öldüklerinde bu uykudan uyanırlar...
Yuvam dimdiyimdə gəzirəm hələ… Sənsiz yer də yoxdu, dərbədər mənə Gəl e, gəl qırılıb qırağa düşmüş o qol budağımdan meyvə dər mənə. Bilmirəm keçirim hansı halını – Oynayım toyuna, batım yasına?.. Hər gün neçə məktub yazıb cırıram, cırıb tullayıram… poçt qutusuna. Gözləməkdən gözüm çuxura düşüb, gör heç soruşursan, nə çöküntüdü? Sənli xatirələr dağılıb evə – bağışla, otağım tör-toküntüdü.
Garibim; Ne bir güzel var avutacak gönlümü, Bu şehirde, Ne de bir tanıdık çehre; Bir tren sesi duymaya göreyim, İki gözüm, İki çeşme.
Dudaklar öpüp, gözler gördükçe, Bu da yaşar ve sana yaşam verir.
Araştırmacı her insanın bu mükemmelliğin ancak bir parçasına sahip olabileceği, bu parçayla erişebileceği şeyin de boyutunun değişebileceğini görecektir, zira bir insan tek başına ve diğer birçok insanın yardımı olmaksızın mükemmelliğe ulaşamaz. Her insanın yaradılışdan gelen ve gerçekleştirmek zorunda olduğu şeylerle ilgili olarak başka bir insan ya da insanlarla birlikte hareket etmek vardır: Her insanın durumu budur. Demek ki mükemmelliğe bir nebze olsun erişebilmek için, her insan diğer insanlar arasında ya şamaya ve onlarla ilişki kurmaya mecburdur. İnsan denen bu hayvanda doğuştan gelen bir sığınak arama ve türdeşleriyle bir arada yaşama özelliği vardır; bu yüzden de ona toplumsal hayvan ve siyasal hayvan denir. İşte burada, bu akılsal ilkeleri ve insanın, mükemmelliğe ulaşma çabasında kullandığı fiil ve melekeleri araştıracak başka bir ilim ve başka bir araştırma yöntemi, bundan da insan ilmi ve siyaset ilmi doğar.
514 öğeden 496 ile 510 arasındakiler gösteriliyor.