... Ruhlar da böyledir; onları bir fikirle uğraştırıp dizginlerini tutmazsanız , uçsuz bucaksız bir hayal dünyasında, başıboş, öteye beriye dolaşıp dururlar. Böyle bir aylaklık içinde ruhların kurmadığı hayal, düşmediği kuruntu, yaratmadığı gariplik kalmaz.
İnsan hep kendisini yürekli sanır. İçine bir korku düşünce de bunu olağan saymaz.
Kahrından ölür, delirir. Neden korkuyorum diye, aklını oynatır. Korku insanoğlunun yüreğine işlemiştir, bunu bilmez. İnsanoğlu salt korkudur, bunu bilmez. Bilmez de kendine yediremez korkuyu ...
Bu töre insanlığın da, insan olmanın da bir töresidir.
Sana birisi gelir sığınır, arkam sensin, kalem sensin, ocağına düştüm derse, sen o insana ne yaparsın? Korur musun, atar mısın? Sen iyi yapmamışsın, güvenmeliydin. İnsanoğluna güvenmeli.