Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Taner Şen

Taner Şen
@Nevazen
"Hedef bir kitap okumak değil,okuyan birine dönüşmek." ve okuduklarından ders alıp onlardan bir hayat oluşturmak.
200 syf.
·
Puan vermedi
Söylemeyin Bilmesinler
"İnsan böyle bir şey. Nerede, hangi yaşta olursa olsun, kabuğunu kırıp içine baksan cılk yara. Yarasız, sırsız insan yok da, işte kimisi üstünü iyi örtüyor." Kitap neredeyse yukarıdaki cümlelerin açılmış hali. Kimsenin birbirine söylemediği dertleri hatta ailedeki tüm sırları dinlemek için oturtmuşlar seni koltuğa yatmışlar psikolog yatağına onlar konuştukça sen dertlenmişsin gibi alıp götürüyor onların dünyasına. Herkes, hatta yazar bile Ethem'e üzülmüş ama kim ne derse desin ben en çok Nurten'e üzüldüm. Okuyunca anlayacaksınız. Okuyunca seveceğiniz bir kitap olmuş yazarın eline,gönlüne sağlık. Sevgiler. Bu arada gerçekten en güzel Samime Sanay okuyor "söyleme bilmesinler'i."
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20234,543 okunma
Reklam
250 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Şebnem İşigüzel'in Venüs kitabından sonra özellikle Serpil'in önerisi ile okudum. Kitaplar çok pahalı artık güç yetmiyor, bir uygulamadaki kampanya ile kendi fiyatından daha ucuza aldım. Böyle durumlarda altın bulmuş gibi seviniyor insan. 1876 yılında Gözyaşı Konağına sürgün gelen, kimden hamile kaldığını bir türlü ailesine söyleyemeyen Emine'nin hikayesini okuyorsunuz kitabın sonuna kadar. Ben Venüs'ü daha beğenmiştim sanırım. Bu kitapta çok fazla önerme çok fazla hikayeden büyük laflar vardı. Evet bir çoğu güzeldi ama bir süre sonra "offf yeter" diyorsunuz ya da bu sıralar bu önermelere açık değilim. Hikaye ile birlikte o dönemin siyasi ortamı da romanda yer alıyor. Gerçi yazar bu siyasi konulara pek fazla girmiyor, kısaca değinip geçiyor. Daha çok toplumun değer yargılarını, erkeklerin baskısını, kadınların haktan hukuktan yoksunluğunu, erkek hegemonyasını dile getiren bir kadın hikayesi anlatıyor. Kısa ve herkesin anlayabileceği türden yazması okunması için o zamanları kolaylaştırmış. Diğer kitaplarını da okuyacağım bir yazar oldu Şebnem, kalemine sağlık. Sevgiler.
Gözyaşı Konağı
Gözyaşı KonağıŞebnem İşigüzel · İletişim Yayıncılık · 2016401 okunma
416 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Dikkat!
Dikkat bu kitap arka kapak yazısını okuduğunuzda, sıradan bir uzaylı istilası romanı izlenimi vererek okuyucuyu yanıltıyor. Üç Cisim Problemi, insanın doğasından insanlığın geleceğine, bilimin konu edindiği en son teorilerden çeşitli felsefi tartışmalara pek çok konuyu masaya yatırırken, bazen politik kurgu, bazen polisiye ve bazen de katı
Üç Cisim Problemi
Üç Cisim ProblemiCixin Liu · İthaki Yayınları · 20201,003 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
240 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
II. Abdülhamit’in saltanat sürdüğü İstanbul’da yaşayan bir ailenin öyküsü “Venüs”. Absürd bir doğum sahnesiyle başlıyor ve bir çok absürd kahraman ve olayla sürüp gidiyor. Kendine has uslubuyla, özgün konusuyla, biraz tanıdık biraz yabancı bir dünyanın güzelliklerini sermiş önümüze. Şekina ve Nergis'in hikayesi aslında bu kitap. Bir "kadın manifestosu" içerir. Muşmula ağacı altında ve Boğaz'ın serin sularında başlayan kitabımız yine aynı yerde bitiyor. Üzerine II. Abdülhamit’in gölgesi düşmüş, tedirginlikle dalgalanan İstanbul’da karşılıyor bizi Venüs. Önce doğuyla batının tam ortasında, Boğaz suları üzerindeki bir sandalda gözlerini dünyaya açan kahramanımızla tanışıyoruz. Bize 1908’de başlayan yaşamöyküsünü anlatıyor, anlatmalara doyamıyor. Doğumda ölen anne; oğlu değil de kızı oldu diye üzülen baba; aşkı, kendisini, erkekleri çok seven Şekina Hala. Ha bir de 350 yaşında olan Nergis Kadın var.Ailenin yedi kuşak hizmetkârı. Yazar bazı yerlerde çirkin imalarda bulunmuş ve bunları da güzel sözlerle gizlemiş diyebilirim. İma ettiklerinin isimlerini yazmamış ama siz kimler olduklarını okurken tahmin edebiliyorsunuz sırf bu yüzden kitabı yarıda bırakabilirsiniz. Yine de üslûbu,yazım şekli hoşuma gitti. Okuyabilir misiniz bilemem çünkü duyduğuma göre daha güzel kitapları varmış :)
Venüs
VenüsŞebnem İşigüzel · İletişim Yayınevi · 2013174 okunma
272 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Bir Çorbadan Daha Fazlası
Çorba dayanışmasına hoş geldiniz. Bir çorbadan fazlası. Herşey Jordan'ın kanser tedavisi için gittiği hastahane koğuşunda tanıştığı Rio ile başlıyor. Farklı şehir,farklı okul,farklı ev,arkadaş derken Rio ile hastahanede başlattıkları iyilik harekatını bu şehirde de devam ettiriyor hem de evsizlere çorba dağıtarak. Kimi kendini iyi hissetmek için müzik yapar,resim çizer,kitap okur bazılarıysa iyilik yapar diyor Jordan kendini ifade ederken. Özellikle son zamanlarda gençler için çıkarılan bu kitapların giriş,gelişme ve sonuçlarını çok seviyorum ve buldukça okumaya çalışıyorum. Sizler de okuyun ama özellikle bu kitabı okuyun derim. Sevgiler. #çorbadayanışması #bendavis #gençkitap
Çorba Dayanışması
Çorba DayanışmasıBen Davis · Tudem Yayınları · 075 okunma
Reklam
440 syf.
8/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Bugünü yaşa, geçmişi unutma...
Yazarın daha önce iki kitabını okudum Nietzsche ağladığında ve Spinoza problemi. Hepsi birbirinden güzeldi benim için. Bu kitap kötümüydü hayır tabi ki çok güzeldir ama Schopenhauer bana göre değildi :) Kurgusu,kitabın ilerleyişi günümüz ile geçmişin harmanlanmış olması idealdi. Aşağıda Schopenhauer ile ilgili bazı araştırmalarımı
Bugünü Yaşama Arzusu
Bugünü Yaşama ArzusuIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınları · 20173,324 okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Hayatta en çok istediğiniz şey, hayattan alabileceğiniz en iyi şey midir?
Büyü Dükkanı, hayatta istenebilecek her şeyin varolduğu, mucizevi alışverişlerin gerçekleştiği bir mekandır. Ünü, ülkenin dört bir tarafına yayılmış olan bu dükkana gelen müşterilerin tek bir hedefi vardır: Kendilerine her şeyin vaat edildiği bu yerden, hayatta en çok istedikleri şeyi almadan ayrılmamak. Büyü dükkanına gelip almak istediğiniz şey için bir bedel ödemelisiniz. Mesala aşk için geçmiş mutlulukların, şöhret için huzur gibi. Yaşlı adam ile müşterileri arasında geçen sıkı pazarlıklar, hayata dair önemli sorgulamaları da beraberinde içeriyor. Okunulması gereken kitaplardan ve okumanızı öneririm sevgiler.
Büyü Dükkanı
Büyü DükkanıYeşim Türköz · Epsilon Yayınları · 20233,151 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
27 saatte okudu
"Dayanamıyorum artık Theo, yaşamın ağırlığına daha fazla dayanamıyorum. Unutmaya çalışıyorum, daha çok resim yaparak unutmaya çalışıyorum ama olmuyor. Kulağımdaki çığlıklara karşı koyamıyorum." Çoğu zaman öyle olmaz mı. Dayanamadığımızda; şarkılara,resimlere kendimizi bulabileceğimiz herhangi şeye sığınmaz mıyız ? Van Gogh'da uzun süre öyle yapmış önce Allah'a sonra resimlerine sarılmış. Kitabı okumadan önce Van Gogh'un papazlık,vaizlik yaptığını,içindeki huzursuzluğu gidermek için bunun eğitimini aldığını. Aç ve evsiz kalan bir aileye de evini ve yiyeceklerini vererek yardım ettiğinde ise papazlığı onursuzlaştırdığı için kovulduğunu bilmiyordum. Hep diyorum ya iyi ki kitaplar var. Velhasıl kelam içindeki huzursuzluklar ve bu dünyaya ait olmayış hissi onu intihara kadar sürüklüyor ve kendini vurduktan 2 gün sonra kan kaybından vefat ediyor. Bu süreçte kardeşi Theo'ya ve karşılıksız sevdiği kıza yazmış olduğu mektuplardan derlenen bu kitap ortaya çıkıyor. Eğer sizlerde Vincent Van Gogh sevenlerdenseniz bu kitabı okumalısınız sevgiler.
Theo’Ya Mektuplar
Theo’Ya MektuplarVincent Van Gogh · Dorlion Yayınları · 20206,2bin okunma
304 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Ekolojinin Büyüsü
Uzun zamandır bir kitabı bitirmek için gece geç saatlere kadar oturmamıştım. Evet bir gençlik kitabı ama içindeki bilgiler ve heyecanlı ilerleyişi ile yazarı Yarrow Townsend'e teşekkür ederim. Bitkiler özellikle pandemi süreci içerisinde hayatımızın vazgeçilmezi oldular. Ama çocukluğumuzdan beri;ıhlamur,tarçın,ada çayı vb. bitkilerle hep haşır neşir olmuşuzdur. Bu yakınlığı bize büyüklerimiz öğretmiş ve onlardan öğrendiklerimizi yeni nesile aktarmışızdır. ( Benim de buna benzer bir hikayem yazım aşamasında.) İşte bu kitapta öyle bir kitap. Annesinden aldığı bitki bilimi bilgileri ile bitkilere fısıldayan kızımız Orla ve arkadaşlarının kasabalarını saran bir hastalıkla mücadelelelerini anlatıyor. Orla'nın hikâyesi, insanları bitkileri tıbbi amaçlarla kullandığı modern Avrupa'ya benzer bir dünyada geçse de bu kitap dünyanın dört bir yanında geleneksel tıbbı, mo- dern günlere kadar taşıyan bütün topluluklara -özellikle de gezegenimizin biyoçeșitliliğinin yüzde seksenini koruyan yerli halklara-çok șey borçlu. Öğrenecek ve koruyacak çok şeyimiz var. Heyecan dolu,bir macerayı anlatan bu roman aynı zamanda doğanın ve doğayı korumanın öneminden bahsediyor. Okumanızı tavsiye ederim. Sevgiler,keyifli bol okumalar.
Yaprakların Haritası
Yaprakların HaritasıYarrow Townsend · Genç Timaş Yayınları · 202358 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
Şeytan'ın dünyayı ve insanları deneyimlemek biraz da eğlenmek için geldiği dünyada. Aslında pek de kendine ihtiyacın olmadığını, insanların bu şeytanlıkları çok kolay bir şekilde yerine getirdiklerini görebiliyor. 1900 lü yıllarda bu kitabı kaleme alan Andreyev şimdiki zamandan çok daha farklı şeylerle karşılaşmayan şeytan-insan metaforuyla karşımıza. Zengin bir insan bedenini alan şeytan yine cehennemden gelen insan bedenine giren Topic ile yolculuğa çıkıyor ve Roma'ya gidiyor. Neden Roma diye düşünürken buluyorsunuz kendinizi. Hatta "bütün Roma benim etrafımda fıldır fıldır dönüyor" diye de göndermesini yapıyor bizlere. Herşey tıkırında giderken hatta papalar bile zenginliği yüzünden şeytan'ın eteklerini öperken, Magnus ve onun güzelleri güzeli kızı Maria ile tanışmasıyla herşey değişiyor. Onun deyimiyle "artık müzelerdeki doldurulmuş hayvanlar kadar zararsızdım" 3. Bölüme kadar adını günlüğüne Ben diye yazan şeytan ( ne çok şeytan dedim Allah'ım sen koru:) ) artık tükenmişlikle "ben" demeye başlıyor. Çünkü Maria'ya aşık oluyor onu Hz. İsa'nın annesinin güzelliğinde bulup Meryem demeye başlıyor. İşte o aşk, onu "Been" den ben'e sürüklüyor. Meryem'in babası Magnus ile sohbetleri ve beklenilmez sonu ile güzel bir kitaptı okumanızı öneririm. Sevgiler.
Şeytan'ın Günlüğü
Şeytan'ın GünlüğüLeonid Andreyev · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,980 okunma
Reklam
187 syf.
8/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Türkiye de başlayıp Türkiye se biten bir roman ile beraberiz. Kitap içerisinde Romanya da zamanında yaşanan eziyetleri, diğer devletlerib bu durumlara nasıl kulak tıkadıklarına şahit olacaksınız. Cemal Türkiye'den Romanya'ya Bükreş Ticaret müşavir yardımcılığına gönderilir. Orada Çavuşesku hakimiyeti altında olan insanların çektikleri eziyetleri sıkıntıları duydukça ve tanık oldukça gördüklerine inanamaz. Eğer araştırırsanız o dönemleri Çavuşesku ve karısının,Romanya'yı nasıl berbat bir hale getirdiklerine sizler de inanamayacaksınız. Tabi hepiniz Çavuşesku ve karısının nasıl öldüğünü öldürüldüklerini biliyorsunuz. Kitabı ayrıntıları ile anlatmak istemiyorum ama yazarımız Gülten Türkel Türkiye de başlayan bir hikaye ile bizi o zamanlara götürüp hikayeyi,yaşanılanları Cemal bey'in gözüyle anlatıyor. O nasıl anlatış sayın Gülten, ben diğer kitabınız (Yakut Kolyenin Sırrı) gibi hayranlıkla ve merakla okudum. Herkesin okumasını tavsiye ederim sevgilerimle.
Madam Monica
Madam MonicaGülten Türkel · Bilgesina Yayınevi · 20242 okunma
200 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Deniz Gezgin'in 'Ahraz'ı, bir kıyı kasabasının deniz kabuklusunu andıran 'İfrit'i Adile ile ona inat sağır-dilsiz, Diriliş Meleği oğlu İsrafil'in ve o kasabanın hikâyesini anlatıyor. Hikaye mi desem,kurgu roman mı desem,fantastik bir yolculuk mu desem bilemedim. Kelimelerin,cümlelerin içerisinde;
Ahraz
AhrazDeniz Gezgin · Can Yayınları · 20194,857 okunma
320 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Son kitaba bir kala hâlâ heyecanla okuyorsam bu seriyi çok sevdim demektir. Herbie ve Violet'in maceraları Tuhaf Deniz Kasabasında devam ediyor. Yazarı geçenlerde Türkiye'ye geldi ve kitaplarının burada heyecanla okunmasına şaşırdığını belirtti. Harry Potter'dan sonra tutunacak bir seri kitap arıyor insan :) Tuhaf Deniz Kasabasında geçen bu maceralar da yerini biraz doldurur gibi oldu. Herbie ve Violet bence muhteşem bir ikili ve her kitapta vazgeçmeyen bay kötümüz de kötülükte Voldemortla yarışır şekilde diyebilirim :) Evlatlarım ileride bunları kütüphanemden okurken yaşlı bir adam olarak tebessümle izleyeceğim onları. Heey günler heey :)) sevgiyle kalın.
Festergrimm
FestergrimmThomas Henry Taylor · Timaş Genç · 2022357 okunma
50 syf.
·
Puan vermedi
Mutlaka herkes birilenin Küçük Hans'ı olmuştur. Mutlaka birileri birilerini bülbül kadar sevmiştir. Mutlaka birileri en sonunda kendinden vererek Mutlu Prens olmuştur. Bu kitapta muhakkak birileri kendinden bir şeyler bulacak. Yeter ki aramayı bilsin. “Ben canlıyken ve yüreğim insan yüreğiyken,” diye cevap verdi heykel, “gözyaşlarının ne işe yaradığını bilmezdim, çünkü üzüntünün girmesine izin verilmeyen Kaygısızlık Sarayı’ nda yaşardım. Gündüzleri arkadaşlarımla bahçede oyun oynardım, akşamsa Büyük Salon’ da dansın başını çekerdim. Bahçenin etrafında çok gösterişli bir duvar vardı, fakat hiçbir zaman o duvarın gerisinde ne olduğunu merak etmedim, çevremdeki her şey o kadar güzeldi ki. Saraydakiler Mutlu Prens derlerdi bana, gerçektende mutluydum, eğer zevk içinde yaşamak mutluluksa. Öyle yaşadım ve öyle öldüm. Sonra da, ben öldükten sonra heykelimi buraya, böyle yükseğe diktiler; şehrimin bütün çirkinliğini, şehrimdeki bütün yoksulluğu görebileyim diye ve kalbim kurşundan da olsa ağlamamak elimden gelmiyor.” Oscar Wilde'ın aslında çocuklar için yazmış olduğu yüreğe dokunur masallardan oluşan bu güzel kitap okudukça her yaşta anlamı değişen cinsten. Yani çocuklar için denildiğine bakmayın en çok da sizi ilgilendiren masallar var bu kitapta. Küçük prens gibi muhakkak kütüphanenizde olması gereken kitaplardan birisi. "Zaten tanısam katiyen dost olmazdım kendisiyle. İnsanın dostlarını tanıması çok tehlikeli bir şeydir." #oscarwilde #mutluprens #kitap #masal
Mutlu Prens
Mutlu PrensOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202223,1bin okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
"Buraya domuz,köpek,Tatar ve Yahudi'nin girmesi yasaktır." 1918 yılında Rusya'da sürekli rastlanılan bir levha. Müfide Ferit Tek'in elimdeki bu kitabı 1918 basımından farklı olarak 1948 de değiştirdiği ve çıkardığı hatta dilini sadeleştirdiği hali. İlk defa bu haliyle İş Bankası yayınlarından çıkarılmış. Kitabın etkisiyle 1. Dünya savaşından sonra bazı gençler Ay Demir ismini almışlar. Bunlardan birisi de Şevket Süreyya Aydemir (suyu arayan adam kitabının yazarı). Kitapta da Demir'in öğrencilerinin çoğu Ay Demir ismini isimlerinin önüne alıyorlar. Araştırmalarıma göre; bu alanda yazılan ilk kitap Halide Edip’in “Yeni Turan” kitabı iken Türkçülük ile ilgili yazılan ikinci kitap “Aydemir” olmuş. Türkçülük ile ilgili yazılan üçüncü kitap ise Ahmet Hikmet’in “Gönül Hanım” kitabıymış. Kitap, 1908'de Meşrutiyet'e kavuşan "Genç Türkiye" nin atmosferini gösterecek kadar yanlış politikasından. imparatorluğu deviren felaketlerden, devir kadınlarından biraz bahseder etmez, hemen o zamanın "Büyük Birlik" ümidine geçiyor. Rusya'da esir kalan Türklerle kardeşlik bağını kesmek istemeyen bir doktorun oradaki çalışmalarını, sıkıntılarını ve şehit olmasını anlatıyor. Aynı zamanda, oradaki Türklerin çektikleri sıkıntıları,ümitlerini ve Ruslar tarafından nasıl fesada sürüklendiklerini gösteriyor.
Ay Demir
Ay Demir
Müfide Ferit Tek
Müfide Ferit Tek
Ay Demir
Ay DemirMüfide Ferit Tek · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022353 okunma
182 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.