Bağırmıyorum, çağırmıyorum diklenmiyor, karşılık vermiyorum. Yenilgiyi kabullenmiş bütün çocuklar gibi yüzümde, yürüyüşümde önemsemiyormuş gibi bir tavır... Dünyanın en ağır kabullenişi...
Çok çok eskiden bizim köyde hanımefendiler, atın üzerin de gelin gidermiş imiş.
Tabiykine o zaman araba olmadığı için;
Zamanın Mercedes'i at
Bmw'si eşek
Katırı ise Volkswagen imiş.
Burada yanlış bir anlaşılma olmasın.
Ben tesettüre karşı değilim.
Hatta kıskanç bir insan olduğum için, eşimin saçlarının tesettürlü olması tercihimdir.
Öyle değil mi yani?
benden başkasının görmesini istememem, kendisinin de sevgi ile gönül hoşnutluğu ve rızasını alarak benim en doğal hakkım.
Ayrıca açık olan hanımefendilere de, ziyadesi ile derinden bir saygım var.
Öyle değil mi yani ne benim ne başkasının kimsenin özel alanına karışmak asla ve asla haddi olamaz.
İçinde her daim insanlık barındıranı, her daim gönülden severim, tebessüm ederim, elimden de bir şey geliyorsa, her daim yardım ederim.
Çünkü karşılıklı niyetler halis olduğu sürece koşulsuz sevgi her zaman çok iyidir
Ben burada sadece espiritüel bir dil ile at'ı hicvediyorum