İnce Memed 1-2-3-4 Hayatımın en etkileyici roman serisi. Son sayfayı da çevirdiğimde artık Memed isminin benim için bir anlamı vardı. Memed demek özgürlüktü, isyandı, vicdandı, sevdaydı hem de karasevda... Memed büyüdü, yaş aldı, boyu uzadı. Tek değişmeyen gözleri, bakışları oldu. Gözleri hâlâ çocuktu. Eli tetikteyken en gözükara eşkıya, barut kokusu dağıldığında ise ana kuzusuydu. Dört kitap boyunca tek kişilik bir savaş okudum. Düzenle, nizamla, en çok da kendiyle savaş. Safi anadolu kokan bir kitap. Yaşar Kemal beni kahramanlarından ilk İnce Memedle tanıştırdı. Hayatımda neden bu zamana kadar okumadım ? dedirten kitaplar oldu ama bunu İnce Memed için diyemedim. Ben onu değil, o beni beklemiş raflarda. Bu yaşa gelmemi, kitaplığımda şimdi yer almayı, benimle öyle tanışmayı. Eşkıyaya hak verir mi insan? Veriyorsun. Çünkü mecburlardı. Çakırdikenlikte kanayan bacakların, alın terlerinin, nasırlı ellerinin hakkını aramaya, eşitlik istemeye, sevmeye , sevilmeye, insan olmaya mecburlardı. İnce Memed benim için mecburiyetti. Mertti, yiğitti, namerde karşı dikti ama bir o kadar da kırılgandı. Kendi ince, hafif ama yazgısı ağır İnce Memed.