Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rumeysa

Rumeysa
@Rmys_
Her şeyi düzeltmeye kalkışmanın yok ettiği...
"Şu günlerde kimse ölümcül hakikatlerden ölmüyor, öyle çok panzehiri var ki."
Sayfa 115 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Geviş getiren ineklerin mutluluğu lazım değil bize, acı çekebilen insanın huzursuzluğu lazım. Mutluluk kendimizi tatmin etmekten ibaret olamaz. Benden bir başkasına giden yolu yürümeden, benden Allah'a uzanan yolları fark edemeden, insan olmanın içimde sızlayan yarasını bilmeden nasıl mutlu olabilirim?
Sayfa 148 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Ya hayır söyleyin ya da susun!
Dini, tekliften tehdide, hitaptan ithama çeviren çarpık bir bilinç kendini gizleme ihtiyacı duymaksızın uluorta "Tekfiir!" diye bağırıyor. Modern tekfir, samimiyet ve hakikati sadece kendi tekelinde gören, kendisine ve hizbine mutlak bir yanılmazlık atfeden, başkalarının kalbini yarıp da içine bakmışçasına onlarda riyakarlık teşhis eden kibir fedailerinin mesleğidir. Atanamamış generaller. Ülkenin, insanın ve dinin sınırlarını kendi nefislerine göre eğip bükenler. Kendisine benzemeyeni yolun ve hayatın dışına iterek ilerleyen hakikat sömürgecileri. Kenara ittikleri arasında, yüreğinde filizlenen imana bir mucize görmüş gibi bakıp da onu tarif edemeyen gençler var. Cinsiyetinden, insanlıklarından, Müslümanlıklarından tereddüde düşürdükleri kadınlar var. Bir vehimler ormanında yolunu kaybetmiş, düşe kalka, yitirdiği hakikati arayan adamlar var.
Sayfa 138 - Kapı YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsan iradesinin yetersiz kaldığı yerler, durumlar var. Orada kapıları zorlamak daha çok endişe demek. Teslimiyet, hangi kapıların zorlanmayacağını bilmektir. İrade ile büyür, teslimiyetle olgunlaşırız.
Sayfa 130 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Mükemmeliyetçinin zihni, insanı suça boğan "-meli, -malı" ların bekçiliğini yaptığı yüksek güvenlikli bir hapishanedir. Sonuçların kendisine bir mutluluk getirmeyeceğini de bilse mükemmeliyetçi kişi didinmek için didinir. "Şunu istiyorum" un yerini "şunu yapmalıyım" alır. Mükemmeliyetçi, bir şevk buhranı içindedir: Coşkunun yerini doğruculuk, hevesin yerini yükümlülük almıştır. Yaşamak ancak yapmaktan ibarettir ve ona sürekli bir şeyler eklemediğiniz sürece heba edilmiştir. Yolculuğu değil, hedefi/menzili ister o.
Sayfa 126 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Mış gibi hayatların maskeli balosu. Bulunduğu her ortama göre renk ve fikir değiştiren bukalemun kişilikler. İnsan, çağımızda hep yorgun: Oynamaktan, örtmekten, gizlemekten, kendisi olmaya giden yolu yürüyememekten yorgun. Oyuncu benliklerin sahici benlikleri gizlediği gösteri toplumunda, aldığımız alkış kadar var olduğumuzu sanıyoruz.
Sayfa 24 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Seni dünyaya çağıran aldatmış, amele çağıran yormuş, Hakk'a çağıran ise sana iyilik etmiştir.
Sayfa 83 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Her bir insanın biricik olduğunu söyleyen popüler psikolojinin söylemi, bizi görünüşteki farklılaşmaya çağırır. Dışta marjinalleştikçe, taleplerde ve gustoda farklılaştıkça bizim de kendimizi farklı, yegane, benzersiz hissedeceğimizi talim eder. Bu çağrı aslında içerideki çölleşmeyi gizlemenin bir yoludur. Pek de havalı olmayan bir kavramsallaştırmaya gidelim: "Düdüklü tencere etkisi" dir bu. İçimiz şişmiş, basınçla dolmuş, sürdürülemez bir manevi hayata düçar olmuştur. Dışarıdan telaşlı, gürültülü, havalı (hava kaçıran), tehlike saçan, dikkat çeken olmamız aslında içerideki bu basınçla alakalıdır. İçeride bir dengeye ve muvazeneye sahip olsaydık, dışarıdan bu kadar dikkat çekmeyecektik.
Sayfa 68 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Tevbe bir hatayı işaretlemek, onu önemsemek, onu telafi etmektir. Lalettayin bir geri vites, her uzandığımızda hazır bulduğumuz bir silgi değildir. Hiç değildir. Sıkça yaptığımız hatalar için aynı tevbeleri her zaman yerinde hazır bulacağımızı düşünüyorsak yanılıyoruz. Çünkü tevbeleri de hayati görmemek, bir süre sonra tevbeden mahrumiyetle cezalandırılmayı doğurabilir. Velilerden birinin şu sözü buna işaret sayılmalı: " Sen günahını gözünde büyüttükçe o Hak katında küçülür; sen ibadetini gözünde küçülttükçe o Hak katında büyür."
Sayfa 57 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Kıyamet koparken fidan dikebilecek bir metanetin sahibi olabilmek, ancak kıyameti çoktan kopmuş olanlar için geçerlidir.
Sayfa 49 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Türkiye'deki "dinin siyasete alet edilmesi" klişesinden kurtulmak ve dinin kamusal alandaki izharını hem teorik hem de pratikte tartışabilmek istiyorsak, seküler liberal modernliğin ortaya çıkardığı ortamı ve ulus devletin merkeziyetçi-kontrol edici boyutlarını değerlendirmeye dahil etmemiz gerekir.
Sayfa 18 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Bizim bir şeyi yaşıyor olmamız, onu bildiğimiz anlamına gelmez. Yaşadıklarımızı anlamlandırabilmek ancak onları bir hikayenin içine yerleştirmekle mümkün olur.
Sayfa 8 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Kalbimizde hakikatin ışığı zayıfladığında zihnimizde batılın gerekçeleri çoğalmaya başlar.
Sayfa 142 - Timaş YayıneviKitabı okudu
"İnsan, istediği her şeyi yapabilir. Yeter ki istesin." O gün bugündür zihnimde, nereye gideceğini bilemeyen bir kayık gibi sallanıyor bu söz. Yeter ki isteyeyim, her istediğimi yapabilecek kudrete sahipsem, yapamadıklarımı yeterince istememiş mi oluyorum? Öyle ya! Üzerinde kaderin ve yaratılıştan gelen sınırlamaların varlığını kabul etmeyen bir zihin, yaşanan her olumsuz sonuçtan tümüyle kendini sorumlu tutmaya nasıl dayanır? Aslında seçimlerinin sorumluluğunu üstlenmek açısından sağlıklı bir yaklaşım gibi görünse de insan kendini bu kadar muktedir görmenin ağırlığını nasıl taşır?
Sayfa 97 - Timaş YayıneviKitabı okudu
İstediğin kadar uzağa git, oraya da götüreceğin aynı "ben" olduktan sonra durum hiç değişmeyecek. Asıl hicret içimizdeki hamlıktan olmalı.
Sayfa 91 - Timaş YayıneviKitabı okudu
165 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.