Hiçbir anlamı olmayan bir tutkuyla seviyordu yaşamı; denizi ve aşkı seviyordu, köpeğini ve onu seviyordu ve gün yaklaştıkça ölümü kendi kararlaştırdığı bir şey değilmiş de amansız bir yazgıymış gibi umarsızlığa yenik düşüyordu.
Evliliğin büyük felaketlerinden kaçınmanın, günlük küçük mutsuzlukları gidermekten daha kolay olduğunu bilselerdi yaşam ikisi içinde çok daha başka olurdu