Pavel birden çabuk çabuk ve sanki özellikle sert, karşılık verdi: “ Böyle konuşamazsınız benimle, kimsiniz siz?”
Sesini alçalttı Şaşenka: “Bir insanım.”
Sayfa 148 - Ben bir insanım.. Ve insanlık adına ve kainat adına konuşmaya hakkım var.
-Şaşenka yüzün ruhun aynası olduğunu söylüyor.
-Doğru değil bu, diye haykırdı Ukraynalı. “Kendisinin de burnu kemerli, elmacıkkemikleri çıkık, oysa tertemiz, melek gibi bir ruhu var.”
-İçini çekti Ana, “Kim, ben mi? Bu güç nerede bende?” dedi.
-“Neden olmasın? Seyrek bir yağmura benzer bu, her katresi(damlası) bir tohumu sular, okumaya başladığınızda…”
Sana bir hikaye anlatayım ister misin?
15 yaşındayken mahalledeki bir plakçıya giderdim
Orda çalışan biri vardı ve o benim ne sevdiğimi bilirdi
Ve bir gün bana bir albüm vermişti
Eve götürüp pikaba taktım ve anında nefret ettim.
Yani gerçekten nefret ettim, tekrar çaldım, sonra tekrar çaldım.
Sonunda farkettim ki çalmadan duramaz olmuşum
O notaları dinleyip duruyordum
O gün şunu anladım, hayatım boyunca yapmak istediğim şey buydu.
Anladın mı? Müzik yapmak.
-Belki insanlara işkence ediyorlardır, ne dersin? Yaralıyorlar,kemiklerini kırıyorlardır? Aklıma böyle şeyler gelince dehşete kapılıyorum ben Pavel’ciğim.
- “İnsanların ruhunu parçalıyorlar…pis, çamurlu elleriyle insanın ruhuna dokunmaları çok daha büyük acı verir.”