Bitlisteki camilerde cemaat bilimsel sorunlarla derinlemesine uğraşıyor ve bildiklerini bir sonuca bağlıyorlardı. Şafii mezhebine göre satranç oynamak caiz olduğundan, çoğu insanlar bilimsel sorunlara ara verip caminin bir köşesinde satranç oynuyordu. Fakat satranç oynamak yüzlerce acıya neden oluyordu. Oyun üzerindeki tartışmalar kavgaya dönüşüyor, baş ağrıtıyordu. Bir keresinde kavga eden iki kişi birbirini öldürmüşler bile. Bundan ötürüdür ki satranç oynamak yasaklanmış. Şu sıralar yine oynuyorlar. Buradaki din adamlar bile hançerle dolaşıyor...
Yaklaşık 10 yıl önce bi hocamın İskender Pala hakkında ileri geri konuşması nedeniyle İskender Palaya karşı çok kapalıydım ve kitaplarını okumuyordum. Geçen sene okuduğum ‘’Bülbülün Kırk şarkısı’’ kitabından sonra Palaya karşı tüm bakışım ve fikirlerim değişti. Hatta fikrim değiştikten sonra sık sık Üsküdar’da onu görür oldum.
Bülbülün kırk şarkısı kitabından daha iyi değildir diyerek aldım kitabımı elime fakat dili yine aynıydı, kitap adete başınızı okşuyor.
Ebu Eyüp’ün vefat etme esnasını okurken dedemin vefat haberini almamla birlikte kitabın devamı benim için daha duygusal oldu...
Bildiğimiz fakat zamanla unuttuğumuz şeylerin hatırlatması gibi olduğu için bir kez daha iyi ki okumuşum hatta okumakta neden geç kalmışım dedim. 400 sayfa su gibi akıyor, son bölümünde ise akılda kalan soruları baba oğulun diyaloğu cevaplıyor. Kitapta olduğu gibi ben de incelememi Ebu Eyüp’ün naklettiği bir hadis ile bitireyim ‘’Kim Allah için mütevazı olursa Allah onu ve şanını yüceltir.’’
En yakın zamanda gidip ziyaret de etmek gerek
Değirmen hikayesi gerçekten etkileyici, kısa ve güzeldi. Hemen bir kitapçıda ayak üstü okuyup bitirebilirsiniz :) Kısa hikayeleri ve Sabahattin Ali’yi sevenler için bu kitap adeta biçilmiş kaftan.
DeğirmenSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202144,9bin okunma
Ağır ve yoran felsefi kavramlardan sıyrılmış, hem havasa hem de avama hitap eden bir kitaptı. Kitabı İstanbul üniversitesinin işletme kütüphanesinde okuyup bitirdim. Pandemi dolayısıyla kütüphane sessiz sakin olduğu için haliyle bana da sözcükleri düşünmek için fırsat geçmiş oldu. Osman Çakmakçıya Ülkemize felsefi bir kitap kattığı için şahsım adına teşekkür ederim.
Ben kitabın içeriğinden ziyade kitap kağıdının kalitesinden bahsedeceğim:) Kenarına not alıyorum kalem yağ gibi kayıyor resmen, uzun zamandır böyle güzel kağıda dokunmamıştım
Yeni HayatDante Alighieri · Yapı Kredi Yayınları · 2018825 okunma
Kitabın kurgusu güzeldi fakat yazar anlatmak istediğini sürekli dolandırıyor. Çoğu kişi az sözle çok şey anlatır, Patrıck adeta çok sözle az şey anlatmış. Kitap, popüler kültürde pohpohlandığı kadar bende iz bırakmadı. Milletin okuduktan sonra hayatı değişmiş, şaşkınlıkla incelemeleri okuyorum şu an
KokuPatrick Süskind · Can Yayınları · 201921,9bin okunma