Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şeyma Akdoğan

Öğretim ve Eğitim
Okul, erkekleri hayata hazırlamak yerine, onları yalnızca başarıya ulaşmak için hiçbir çaba gerektirmeyen kamu görevine hazırlar..... ...Gerçek hayatta kullanılamaz bilginin edinilmesi, insanı isyankar hale getiren en güvenilir araçtır... ... Hayatta başarılı olmanın şartları yargı, tecrübe, girişim ve karakterdir ve bunları kitaplardan öğrenemezsiniz. BİR ÜLKENİN GENÇLERİNE VERİLEN EĞİTİM, O ÜLKENİN KADERİNİ BİRAZ DA OLSA TAHMİN ETMEYİ MÜMKÜN KILIYOR.
Reklam
Kitleler uluhiyet ve "din" kelimelerini artık işitmek istemiyorlar ; ancak hiçbir dönemde onların yüzyıldır diktikleri kadar çok heykel ve inşa ettikleri kadar mabed olmamıştır.
Sağlam evlerde rahat rahat oturan insanlar, önce acıdılar, sonra göçmen halktan hoşlanmamaya ve sonunda onlardan tiksinmeye başladılar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
1)Ey insan! Bu kitabı sana ithaf ediyorum. Başının üstünden büyük bir rüzgar geçiyor. Yalancı bir fecirle başlayan asır kararıyor ve sana tek ümit ışığı olarak en kudretli kaynağı... senin ruhunda sıkışmış maddeden koparak çıkardığın korkunç tahrip aletinin patlayışından yükselecek alevi bekletiyor.
Sayfa 411Kitabı okudu
Bu, işte, yakıcı ve boğucu yalnızlık korkusu, bu müthiş fobi, ferdiyetler nizamı üstüne kurulmaya doğru h er gün biraz daha fazla giden yeni nizamların Ben’ler arasındaki mesafeleri açarak ruhların birbirlerine intikallerini ve kaynaşmalarını mümkün kılan polipsişik bir havadan onları mahrum etmesidir. Yani bak, bütün kalabalıkların ortasında, insan denilen sosyal mahluk kendi iç dünyasının mahbusu halinde, şifasız bir yalnızlığa mahkum...... Yalnızım, evet, herkes yalnızdır,yalnızız.
Sayfa 392 - #SamimKitabı okudu
Reklam
Tekamül ve Yaratma
Hayvan ancak aç olduğu veya bir tehditle karşı karşıya bulunduğu zaman, insan ise tok ve güçlü olduğu zaman tehlikelidir.
Hayvan için şeyler olduğu gibidir. Halbuki insan kendi hayali dünyasını hemen kurmuş ve ona hakiki denilen dünyadan daha fazla itimat etmiştir..... İnsan daima bir dünya daha istemiştir.
Yaratılma ve evrim üzerine
İnsan tekâmül etmiştir; fakat bu ancak onun haricî, fani tarihidir. İnsan, keza yaratılmıştır. Muayyen bir anda, kabili izah olmayan bir tarzda hayvan olmadığını idrak etmiş ve ayrıca içindeki hayvani unsuru inkâr etmede de hayatının manasını bulmuştur.
İbadetlere alışma ve devamlılık hususunda;
Kişi tüm güzel huyları alışkanlık haline getirip onlara devam ederek zevk almadıkça, çirkin fiiller terk edip onlardan tiksinerek elem duymadıkça dini ahlak kişinin nefsine yerleşmez....... İbadetler zorla yapılır, kötülükleri terk etmek zor gelirse, bu durum kişi için noksanlıktır ve bu hal ile kişi saadetin kemâl derecesine ulaşamaz. EVET BU ŞEKİLDE MÜCAHEDE TERKDEN DAHA HAYIRLIDIR. “Şüphesiz o(sabır ve namaz) Allah’a saygıdan kalbi ürperenler dışında herkese zor ve ağır gelen bir görevdir.”
Resulullah(sav) buyurdu;
“ Siz mallarınızla insanlara yardımı yetiştiremezsiniz. Onları güler yüz ve güzel ahlakla hoşnut ediniz.”
Reklam
Bir hatırlatıcı dursun burada da; Resulullah(sav) buyurdu ki: “ (Güzel ahlak) Senle ilişiğini kesene gitmen, seni mahrum edene vermen ve sana zulmedeni bağışlamandır.”
Sayfa 15 - Çelik YayıneviKitabı okudu
Hayat, insana bıkkınlık verecek kadar uzun değildir.
Sayfa 109Kitabı okudu
Kendime not;
Bilgiyi "dönen çarkın uygun yerine yerleşmek için" öğrenen kişi, öğreniminde hangi yüksek seviyeyi tutturmuş olursa olsun, hangi makamı işgal ederse etsin sıradan, avami bir kişidir ve diğerleriyle birlikte sürüklenmektedir.
Batıya Yetişmek!
Bizi güçlendirecek şey Batı'yı güçlü kılan şeyler değildir. Özetle ekonomimizi güçlendirerek kurtulamayız, onlara yetişmeyiz. Kurtuluşumuz dünyaya İslam'ın bize kazandırdığı ölçüler içinde bir anlam vermemizde, onu bu ölçülerin çerçevesinde düzenli kılmamızda saklıdır.
Mutluluk yaz yağmuru gibi birdenbire başımıza düşmez
Gerçek mutluluk, yavaş yavaş, azar azar gelir ve bu bizim hayata bakış açımızla, çevremizle, çevremizdekilere karşı davranışlarımızla doğrudan doğruya ilgili ve orantılıdır.
Dünyadaki en büyük mutluluk, bu Dünya’nın şahidi olmaktır.(syf 91) Senin amacın varlığını sürdürmek değil de sanki bambaşka bir şeydi. Sen bir şahittin.....Sanki benim, onların ve herkesin başına gelen bütün şeyler senin görmen, öğrenmen içindi. (syf 216)
Reklam
“Bizi öldürürler, parçalarlar, üstümüze lanetler yağdırırlar.” Peki bunlar aklının saf,sakin,dingin,adil kalmasını engelleyebilir mi? ** Herhangi birinin tatlı su kaynağının yanında durup onu lanetlediğini, kaynağınsa hala içilebilir su vermeyi sürdüreceğini, çamur ya da gübre atsa bile onları çabucak dağıtıp temizleyeceğini, hiçbir şeyin dibe batıp kalmayacağını canlandır zihninde. Peki kendi içinde yapay bir kuyuya değil de her zaman gürül gürül akan bir tatlı su kaynağına nasıl sahip olabilirsin? ÖZGÜRLÜĞÜNÜ ŞEFKAT, SADELİK ve ALÇAKGÖNÜLLÜLÜKle temkinli bir şekilde gözeterek.
Sayfa 87 - İş Bankası Kültür yayınlarıKitabı okudu
İnsanın kendi kötülüğünden, hem de imkanı varken sakınmaması ve sakınma imkanı olmayan başkalarının kötülüklerinden sakınmaya çalışması ne saçma.
Hayatın kısası da uzunu da aynı kapıya çıkar. Çünkü şimdiki zaman herkes için aynıdır, bu yüzden geçmiş zaman da aynıdır ve yitip giden sadece bir andır. Herhangi biri ne geçmişi ne de geleceği yitirmemiştir. Birinin sahip olmadığı şeyi, herhangi birisi nasıl söküp alabilir ondan?....., bir kişi çok uzun yaşasa da çok kısa yaşasa da aynı şeyi yitirir. Bu da şimdiki zamandır ve insan sadece bundan mahrum olabilir; nihayetinde insan yalnızca buna sahiptir ve hiç kimse sahip olmadığı şeyi yitiremez.
Sayfa 18 - İş Bankası Kültür yayınlarıKitabı okudu