Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Aais

Cesaret her türlü eleştiriyi göze alarak, başarısız olma ihtimalini kabullenerek, rahatsız hissedeceğini bilerek bir adım atmaktır. Kendisi kayda değer bir iş yapmayanın eleştirisi de dikkate değer değildir. “Kendilerini 15 dakikada bir tekmeleyen insanların, kendilerinden nefret eden insanların onayını bekliyorsun,” demiş Marcus Aurelius da. Peki insanlar neden bunu yapar? Başkaları hakkında atıp tutmak kendi vasıflarını geliştirmek için ter dökmekten daha kolaydır.
Reklam
Brene Brown, cesaret çağrısı konuşmasında “Arenada değilseniz, cesur olduğunuz için zaman zaman kıçınıza tekmeyi yemiyorsanız, işimle ilgili geri bildiriminize açık değilim ve ilgilenmiyorum.. dünya o arenaya asla ayak basmayacak insanlarla dolu, milyonlarca ucuz koltuk var. Asla kendilerimi ortaya koymayacaklar ama eleştirileri, yargılamaları ve size karşı nefret söylemleri tam mesai yapmaya devam edecek. Bizim de onları yakalayıp, parçalarına ayırıp kalbimizde tutma alışkanlığımızdan vazgeçmemiz gerekiyor. Bırakın yere düşsünler. Ucuz koltuklardan gelen can yakıcı şeyleri yakalayıp kendinize yaklaştırmayın. Kalbinize yakın hiçbir yere koymayın. Yere düşmesine izin verin. Ezmeniz, tekmelemeniz gerekmiyor; yalnızca üstünden geçip yolunuza devam etmelisiniz. Kendi hayatlarında cesur olmayan insanlardan eleştiri ve geri bildirim alamazsınız. “
Sisifos efsanesini duymuş olabilirsiniz Sisifos, korint kralıdır. Tanrılar onu cezalandırarak bir kayayı aralıksız olarak bir dağın tepesinde yuvarlayıp çıkarmaya mahkum ederler. Sisifos kayayı kan ter içinde tepeye kadar getirdiği anda kaya kendi ağırlığıyla tekrar aşağı düşer. Sisifos kayayı her seferinde tekrar yukarı taşımak zorundadır. Tanrılar, yararsız ve umutsuz çabadan daha büyük bir ceza olmadığını düşünmüşlerdir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kendinizi olmadığınız genç insanlarla değil dünkü sizle kıyaslayın. Herkesin gelişim hızı farklı, o yüzden başkalarının size geri kaldığınızı düşündürmesin izin vermeyin. Muhtemelen tam olarak nereye gittiğinizi bile bilmiyorsunuz ve dolayısıyla geri kaldığınızı düşünmek fayda sağlamaz.. Kendi kişisel yolculuğunuzda ve projelerinize Michalengelo’nun bir mermer bloğa yaklaştığı gibi, mesafe kat ettikçe öğrenip kendinizi ayarlayarak ve hatta önceki hedeften vazgeçip gerek duyduğunuz takdirde tamamen yönünüzü değiştirerek yaklaşın. Bir çalışma alanından ya da sektörden tümüyle ayrılıp başka bir alana geçtiğinizde bile eski deneyiminiz boşa gitmez.
Aais
Bir kitabı okumaya başladı
Düşleyen, Düşünen, Dönüşen İnsan
Düşleyen, Düşünen, Dönüşen İnsanBahar Eriş
9/10 · 129 okunma
Reklam
66 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
İlişkiler
İlişkilerNihan Azizlerli
6.9/10 · 657 okunma
İlkel insan acımasızdı. Kendini koruyabilmek için öyle olmak zorundaydı. Ama diğer insanlara acı vermekten zevk alma eğilimi savaşlarla birlikte gelişmiştir. Başlangıçta bu yalnızca savaşta yaşanan bir duyguydu ve kabile içinde saldırgan davranışlara rastlanmazdı. Ne var ki savaşta öldürmeyi öğrenen insan bunu barışta da uygulamaya başladı. Giderek anlaşmazlıklar da taraflardan birinin ortadan kaldırılması ile çözümlendi.
Aais
Bir kitabı okumaya başladı
İnsan Olmak
İnsan OlmakEngin Geçtan
8.7/10 · 22,8bin okunma
Kendini gerçek hissetmek var olmaktan öte bir şeydir; insanın kendisini olarak var olmanın, nesnelerle kendi olarak ilişki kurmanın ve gevşemek için geri çekilebileceği bir kendiliğime sahip olmanın bir yolunu bulmasıdır.
Sayfa 159Kitabı okudu
Reklam
“..Bacon’ın bir resmine bakmak demek, bir aynaya bakmak, orada kendi dertlerimizi; yalnızlık, başarısızlık, aşağılanma, yaşlanma, ölüm ve isimsiz felaket tehditlerinden duyduğumuz korkuları görmek demektir. “Resimlerinin üzerine cam geçirmeyi tercih edeceğini açık açık söylemesi de rastlantıya bağımlı olma hissiyle bağlantılıdır. Bu tercihin nedeni (tıpkı çizdiği papatyaların ve parmaklıkların konu aldığı kişileri içinde bulundukları ortamdan ayırmaları gibi) camın da resimleri içinde bulundukları ortamdan bir şekilde ayırması ve camın koruyucu bir şey olmasıdır; ama burada daha da önemli olan yansımaların rastlantısal oyununun resimlerini çoğaltacağına duyduğu inançtır. Özellikle de koyu mavi resimlerinin seyircinin camda kendi yüzünü görmesine izin vererek çok şey kazandırdığını bizzat duydum.”
Sayfa 158Kitabı okudu
Francis Bacon “resimlerinin üzerine camla kaplamak istediğini söylüyor çünkü o zaman insanlar resme baktıklarında gördükleri şey sadece bir resim olmayacak; aslında kendilerini görecekler.”
Sayfa 158Kitabı okudu
Bazen suyun berraklaşması için önce bulanması gerekiyor. Ben hep o bulanık suyun içindeydim. Dibi göremiyordum. Bulanık bir suyun içinde yüzmüşüm ömür boyu. Doğduğumdan beri bozuk görüyormuşum her şeyi, yanlış duyuyormuşum.
Sayfa 165Kitabı okudu
450 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.