Kimi olayların daha önceden insanın içine doğması ne tuhaf şeydir! Gaipten gelen belirtiler, önseziler gibi şeyler de öyle.Hele bu üçünün bir araya gelişi, insanoğlunun henüz çözemediği bir gizdir. "Malum oluşlarla" ömrümde alay etmemişimdir; çünkü bu tür son derece garip şeyler benim başıma da gelmiştir. İnsan usuna durgunluk veren önsezi olaylarının sahiciliğine inanırım gaipten gelen belirtiler de, kim bilir, belki doğanın insanoğluna verdiği ipuçlarıdır.
Cahil kişilerin ruhu gübrelenmemiş, sürülmemiş topraklar gibi katıdır.Önyargılar bu ruhlara,kaya diplerinde biten otlar gibi sımsıkı yapışır,inatla büyürler.Bunları söküp atmak,kökünü kurutmak zor mu zordur; bunu biliyordum.
Yavrunun bilinmeyen korkusu, kalıtımla miras aldığı bir güvensizlikti ve yaşadığı bu deneyimle güçlenmişti.Doğal olarak bundan böyle herşeyin dış görünüşüne karşı sonsuz bir güvensizlik içinde olacaktı.Bir şeye inanması için onun iç yüzünü, gerçeğini öğrenmesi gerekecekti.
BASİT ÇOCUK RUHUNDA DERİNDEN DERİNE BİR ŞEYLER DEĞİŞİYORDU:HAYATA DAİR,HANİ İÇİNDE HEPİMİZİN BAZEN KEDERLİ,BAZEN NEŞELİ KÖLELER OLDUĞUMUZ HAYATA DAİR...
Git haydi , özgürsün, diyoruz tekrar,o yerinden kıpırdamıyor, sokağın ortasında hareketsiz duruyor,o da ötekiler de duruyorlar, korkuyorlar,nereye gideceklerini bilemiyorlar, çünkü rasyonel bir labirent olan akıl hastanesinde, böyle tanımlanıyor orası, yaşamak ile önümüzde bir rehber olmadan ya da bir köpeğin tasmasını tutmadan aklını kaybetmiş bir şehrin labirentine, sadece mekanları belirleyip oraya götüren yolları göstermediği için belleğin işe yaramadığı o labirentin içine girmeyi göze almak arasında bir kıyaslama yapamıyorlar.
"Milyonlarca insan,maddeten ve manen çürüyor am hiç kimse bu kokuşmayi hissetmiyor.Herkesin koku alma duygusu bozulmuş ya da herkes artık bu kötü kokuya alışmış da bunu normal sanıyor.Fakat bu böyle mi olmalıdır?"