Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bookworm

Bookworm
@Virginiawlf
İngiliz Dili ve Edebiyatı-Dilbilim
125 okur puanı
Temmuz 2019 tarihinde katıldı
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi
18. yüzyılda başlıca feminist yazarlar arasında bulunan Mary'nin bu kitabı tüm insanlığa ders niteliğindedir. Günümüzde yanlış anlaşılan feminizm kavramı bu satırlarda açıkça düzeltilmiştir. O zamanın durumu düşünürsek şuan için de aynı sorunlarla karşılaşmaktayız. Mary'nin savunduğu başlıca çözüm eğitimdir. Kadınlar erkekler gibi eşit derecede
Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi
Kadın Haklarının GerekçelendirilmesiMary Wollstonecraft · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,582 okunma
Reklam
484 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Ölü Canlar
Rus yazar Gogol'un başyapıtı diyebileceğimiz bir eseri. Kitabın adı Ölü Canlar ama hiç akıllara gelmeyeck bir kurgu var. Gogol'un yazma sitili biraz karmaşık olsa da anlaşılabilecek düzeyde eleştiri kitabı. Kitaptaki kahramanımız Rusya'da yapılan yolsuzlukları, üst sınıflarda dönen entrikaları, kadınlara bakış açısını, köylülerin nasıl olması
Ölü Canlar
Ölü CanlarNikolay Gogol · İş Bankası Kültür Yayınları · 202223,8bin okunma
558 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Antikacı Dükkanı
Charles Dickens her kitabında olduğu gibi döneminin tüm gerçekliğini yansıyor. Karaklerdeki ve toplumdaki yaşayış olsun her konudan ele alıyor. Kitabı genel olarak değerlendirdiğimde bir yaşlı adam ve torununun vermiş olduğu hayat mücadelesi anlatılıyor ve onları etkileyen iyi ya da kötü karakterler bulunuyor. Sanayi devriminin etkilemiş olduğu o zamanki 19. yüzyıl toplumu küçük çocukların nasıl zalimce çalıştırıldığını, kadınlara karşı nasıl bir kalıp çizildiğini ve fakir insanlara olan davranışları bu kitapda görmek oldukça mümkün. Fakir olarak güçsüz olan karakterlerin adaletsizce yargılanması da konu alınıyor. Roman örgüsü biraz karmaşık olsa da hikayeler birbiriyle bağlantılı. Başta durağan ilerleyen hikaye sonralarda insanı içine çekiyor ve merak duygusu uyandırıyor. Karakterler olarak baktığımızda Quilip olan kötü karakterin ilk başlarda ekonomik gücüyle baskın olduğunu görüyoruz. Parayla her istediğini yaptırıyor ve yapıyor. Eşine olan davranışı ve bir çocuğa karşı cinsel bakış açısı o insanın karkaterini ortaya koyuyor. Fakat sonunda Charles Dickens 'ın her zamanki yazım biçimiyle kimse gerçek karakterini asla saklayamaz durumuna geliyoruz. Kötüler bir şekilde cezalandırılıyor iyiler de bir şekilde hayata tutunmaya çalışıp en sonunda hakketmediği şekilde hikaye sonlanıyor.
Antikacı Dükkanı
Antikacı DükkanıCharles Dickens · Oda Yayınları · 20151,567 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
472 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Emma
Jane Austen her kitabında değindiği gibi bu kitapta da genel konu kadınların toplumdaki yeri ve yaşayışları. Kitabın ana karakteri olan Emma akıllı ve gayet asil bir kadın. Annesi ölünce babasına bağlı olan ve evin hanımı olarak adlandırılmıştır. Olay örgüsü Emma'nın çöçatanlığa atılmasıyla başlar. İşler karmaşık hal alır. Özellikle arkadaşı Harriet için daha karmaşıklaşır. Emma her zaman Harriet'i sever ama satırlardaki yansımalarda Harriet'in üstün bir tabakada olmayışından dolayı onun tarafından hor görülür. Bu kitapta eleştirdiğim şeylerden başka biri ise erkeklerin kadınlara bakış açısındaki basitlik. O zamanlar yani 19 yüzyıl İngiliz kadının tek düşündüğü denk biriyle evlenmek, eşine bağlılık, eşinin sözünden çıkmamak ve toplumda hoş görünmek. Jane bunları belki de bir eleştiei olarak yazmışsa da bu anlayış okurken beni rahatsız etti. Emma'nın gönül işlerindeki yanlış çıkarımlar etrafındakileri de yanlış etkileyip kendini suçlu hissetmesi de ayrı bir konu. Harrit'in bir yandan mutluluğunu isteyip diğer yandan onun bazı şeyleri hak etmediğini düşünmesi de ayrı bir çelişkiden başka bir şey değil. Kitapta çelişkiler ve ilişkilerdeki karmaşıklardan ziyade toplumun nasıl bir halde olduğunu görebiliriz. Gösterişe düşkünlük ve samimiyetsiz yüzler etrafta. Jane Austen o zamanın durumu çok net bir şekilde aktarmış. Kadınlara bakış açısı, evlilikler ve toplumdaki sınıf ayrımcılığı gibi bir çok önemli noktaya değinmiştir.
Emma
EmmaJane Austen · Zeplin Kitap · 201610,3bin okunma
352 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Dorian Gray'in Portresi
Yazarımız olan Oscar Wilde kitabındaki diliyle bize o kadar çok şey ifade etmiş ki okurken satırların altını çizmekten kendimi alıkoyamadım. Kitabı genel olarak tanımlarsam farklı açılardan bakabiliriz. Genel olarak konu aslında kişinin kendiyle yüzleşmesi ve içindeki o kötülüğü yok edememesiyle alakalı. Onun dışında roman tamamen sanatla
Dorian Gray’in Portresi
Dorian Gray’in PortresiOscar Wilde · İndigo Kitap · 201773,7bin okunma
Reklam
264 syf.
8/10 puan verdi
Dünyalar Savaşı
H. G. Wells bilim kurgu romanın kurucularından olduğunu kitabın her ayrıntısında kanıtlamaktadır. Okurken sanki bir kitap değil de bir filmin içindeymişsin hissiyatı geliyor. Bu kitabın kurgusunu iki şekilde değerlendirdim biri savaşların ülkeyi, insanlığı nasıl bir hale getirdiğini yansıtıyor diğer yandan da insanların bu dünyaya hep hakim
Dünyalar Savaşı
Dünyalar SavaşıH. G. Wells · İş Bankası Kültür Yayınları · 20194,609 okunma
253 syf.
8/10 puan verdi
Deniz Feneri
Virginia'yı anlamak bu kitapta da hiç kolay değil. Bu kitabı okumak ayrı bir kafa ve anlayış ister. İlk başlarda kim ve ne olduğunu çözmek zor ama daha sonra o karakterlerin betimlemeleriyle kendinizi onların yerine koyuyorsunuz. Mr. ve Mrs. Ramsay ailesi ana konu ve onların yaşadıkları ruhsal durum. Virginia bu kitabında da ustalıkla bol betimlemelerden yararlanmış. İlk bu aile üzerinde gidiyor olay daha sonra Lily 'nin tablosuna dönüyor. Bu kitabın yansıttığı aslında çok kavram var. Feminist bir yazar olan Virginia her satırda kadınlar ve erkeklerin eşitsizliğinden bahsetmiştir. "Kadın yazı yazamaz, resim yapamaz" bununla karakterlerin hep üzerinde durmuştur. Bu insan algısına rağmen Lilly'nin resim yaptığını son sayfalarda şahit oluyoruz. Aslında Mrs. Ramsay çok duyarlı ve sıradışı bir kadındır. Herkesi kendine hayran bırakır ve o gidince ortamın ne kadar farklı olabileceğini de görmüş oluruz. Ailenin içsel durumunu da yansıtan her karakter. İç dünyanın çok farklı olabileceğini de kanıtlamıştır. Deniz feneri ise sadece bir semboldür. Belki o insanların bir kaçışı, huzuru olabilir. Bir umut bile olabilir onlar için. Son satırlarda ise Lily resmini tamamlar ve görmek istediği o tabloyu oluşturur. Belki de o tablo insanın kaderidir. Bizim oluşturduğumuz bir kader bilemeyiz. Virginia Woolfu anlamak meşakkat ister.
Deniz Feneri
Deniz FeneriVirginia Woolf · İndigo Kitap · 20185,9bin okunma
266 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Cesur Yeni Dünya
Aldous Huxley'in eşi benzeri olmayan bir distopyası. Her yazar gibi o da dönemin şartlarından etkilenmiş ve geleceğe ümitsiz bir tutumla bakmıştır. 1932 yılında yazılan bu kitap o zamanlar Amerika'nın yükselme dönemiydi. Britanya iç sıkıntılar içinde yaşarken Huxleye göre Amerika ütopyaya yakın olma sürecindeydi. Kitaba gelecek olursam günümüze değindiğini belki de geleceğimizin tamamen böyle olabileceği ihtimali söz konusudur. Duyguların, anne ve babaların, bağlılığın olmadığı robotlaşmış bir toplum var. Bu kötü gibi gelebilir kulağa ama aslında bildiğimiz kötü duyguların olmadığı (üzüntü, acı gibi) mükemmel hayatı arzuladığımız bir dünya. Her insan kötü bir şey yaşamak istemez ve bunlardan kaçar aslında. Onların kaçış yoluysa soma denilen bir hap. Çifleşme kavramının tamamen farklı olduğu bu adada kimse bir birine ait değil aslında. Yalnızlıktan korkan ve asla yalnız kalmayan bireyler, din olmadan ve ölüme korkusuzca bakılmasını sağlayan bir sistem. Anne ve babaların utanç sayıldığı bir düzen. Makineleşmiş bir üreme düzeneği var. Belki bazı yönleriyle tamamen kötülenmeyecek bir distopya. Bu kitapta yer alan vahşi ise onlardan tamamen farklı ve başkaldırı yapan bir insan. Edebiyat, sanat, bilim ve felsefe gibi güzellikleri hiçe sayıp insan hazzına odaklanmış düzenli bir toplum var karşımızda. İlk başlarda okuyunca bildiğimiz distopyalardan çok farklı olduğu anlaşılıyor. Bu kitap sadece bir düzeni yansıtmıyor aynı zamanda bir çok mecazi anlamlarla olaylara ve kişilere gönderme yapmaktadır.
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,6bin okunma
140 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Yeraltından Notlar
Yeraltından notlar aslında insanın ruhsal durumu ve zihnidir. Aklın ve mantığın önemsiz olduğu bu toplumda değerli olan şey mal, mülk, maaş ve ünvandır. Sen ne kadar mantıklı ve çalışkan olursan ol seni ezeceklerdir çünkü bunu kendilerinde hak görürler. İç dünyasını ancak yeraltında olan anlayabilir. Yalnızlığa ve kitaplara sığınan onlarda huzur ve mutluluğu arayan kişidir bu yeraltındaki insan. Topluma dahil olamaz, çabalar ama boş bir çabadır. Huzursuzdur ama kendine eğlence arar. Sonuç yine o mağaraya dönüştür. Bağlanamaz, hissedemez. Hisseder ama nefretle ya da başka türlü. 'canlı yaşam' dan tiknir ve sonunda kendi kabuğunda yaşamaya devam eder. Dostoyeski işte yeraltından biridir.
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020129,2bin okunma
510 syf.
·
Puan vermedi
Jane Eyre
Bu kitabın aslında ilk yansıması o zamanki İngiltere'nin kadınlar üzerindeki tutumuna ve toplumun yapısına başkaldırıştır bence. Romandan genel olarak bahsedersem okurken şiir gibi akıcılığını sezebiliyorsunuz. Zaten Charlotte şiirsel yeteneğini de sayfalarda çok belli ediyor. Konu olarak aslında çok mesajı var. İngilitere'nin toplumunda kadınlar mal ve mülke düşkün, koca arayan, gösterişliği önemseyen ve köle gibi yansıtılıyordu. Bu romanda aslında öyle olmadığını Jane Eyre'den görebiliriz. Maddeciliğin hiçbiri şey ifade etmediğini bu hayatta ve klasik İngiliz kadınının erkekten hiçbir farkı olmadığını kanıtlıyor. Önemli olan sahip olmak değil hissetmektir. Bu açıkca her sayfada belli. Kendisinden yirmi yaş büyük birine aşık olabilir mi hem de hiçbir şeye sahip değilken. Toplumun önyargılarını hiçe sayan, sadece kendisi olan iki insan için mümkün. Jane Eyre aslında bunları yansıtmış. Kadınların hissedebildiğini, bir nesne olmadıklarını, kendi seçimlerini yapabildiklerini ve yaşayabildiklerini kanıtlıyor.
Jane Eyre
Jane EyreCharlotte Brontë · Oda Yayınları · 200231,5bin okunma
Reklam
429 syf.
8/10 puan verdi
Uğultulu Tepeler
Öncellikle Emily Bronte'nin tek ve etkili kitabı olma özelliği vardır. Romanın ilk başlarında karakterleri anlamak biraz güç olsa da ilerleyen sayfalarda yazarın akıcı üslubuyla bu karmaşıklık yok oluyor. Olay örgüsüne gelirsek konu aşk ve aile ilişkileriyle bağlantılı. Asıl garip olan ve diğer aşk romanlarından ayrılan özellik olarak aşk insanı iyi bir şekilde değiştirmiyor. Aşk insanı ne kadar canavarlaştırdığını da gösteriyor. Özellikle aile ilişkilerine bakıldığında küçüklükten baskılanan duyguların gelecekte ne kadar etki ettiğini de gösteriyor bu kitapta. Garip olan bir şey daha her ne kadar olumlu bir şey olmasa da sürükleyici . Son olarak da her şeyin anlamsızlığına varılıyor bence. Okumaya değer ender bir roman. Emily gibi sıradışı özelliğe sahip.
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Antik Kitap · 201442,4bin okunma
Geri14
71 öğeden 61 ile 71 arasındakiler gösteriliyor.