Elimi hareket ettiriyorum ve biliyorum ki onu hareket ettiren benim iradem, ben hem o iradeden hem de bu elden ibaretim.
Dirseklerimi masaya dayıyorum ve tahtalar üzerindeki basıncını ve tahtaların onlara karşı direncini hissediyorum. Bu refah
fiziksel değil, belki de sadece sonunda fiziksel olacak, bir hareket noktası değil, aksine ulaştığım nokta. Bu sayfaları baştan
sona yeniden okuyorum ve sayfanın çevrilebileceğini gösteren bir yer, durum, kelime ya da ara çizgi arıyorum: Kendimi her an aynı, her an değişmiş hissediyorum. Katedilen yol ile varacağım yer arasında bir yerde zamanın kesin bir duraklamasına
ihtiyacım var. Gaz halinden katı hale geçişte yarı sıvı haline ihtiyacım var (temel kimya derslerini hatırlamam için), dolayısıyla
hareketi daha iyi anlamam için biraz durmam gerekiyor.